Vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın zorunlu olduğu- Borçlu asile yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğu gibi, borçlunun takibin iptali talebi ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda haczin bu tarihte öğrenildiğinin kabul edilemeyeceği-taşınmazın haczinden sonra, borçlunun haciz işlemini öğrendiğinin kabulünü gerektirecek nitelikte dosyada yapılmış bir işlemin bulunmadığı- Borçlu vekilinin şikayet tarihinden daha evvel haczi öğrendiği, yani kendisinin beyan ettiği tarihin aksi kesin ve geçerli bir yazılı belge ile ispatlanamadığından haczedilmezlik şikayetinin İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olduğunun kabulünün gerekeceği-
Haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediyenin ispatlamasının gerekeceği-
Satışın durdurulmasına yönelik icra mahkemesi kararlarının kesin olduğu- Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen nokta haczi biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan haciz ile ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği-
Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapmasının çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmayacağı, çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı almasının da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmayacağı, böyle bir durumda borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenerek borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması ve borçlunun geçimine yetecek kadarı üzerinden haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği- Haciz talimat yazısının borçluya ait menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen (nokta haczi) biçiminde yazılması halinde anılan hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği, bu durumda İİK.nun 79. maddesi hükmü uygulanmayacağı-
Bir ticari işletme dolayısıyla teşebbüs olan ekmek fırınında haczedilen ekmek kesme makinesi, hamur karma makinesi, hamur kesme makinesi ve hamur çevirme makinesi sermaye ağırlıklı olmaları sebebiyle borçlunun fırıncılık mesleğini yürütmesi için zorunlu alet ve edevattan kabul edilmemesi gerekeceği-
Alacaklının takibine dayanak yaptığı Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamının karar tarihinin, 08.03.2011 olup, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6.maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden ve 6111 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesinin yürürlüğe girdiği 25.02.2011 tarihinden sonrasına ilişkin olduğu, bu durumda olayda 6111 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin uygulanmasının gerekeceği-
Borçlu aleyhinde Anayasa Mahkemesi'nin iptal karar tarihi olan 01.11.2012 tarihinden sonraki tarihlerde yapılan haciz işlemlerinin bulunduğu, haciz tarihleri itibariyle 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin iptal edildiği ve halen yürürlükte olan 5999 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından, kamulaştırmasız el atmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerekeceği, bu durumda borçlunun belirtilen tarihten sonra gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu-
Teminat mektubu ile doğmuş ve doğacak bir hak bulunmadığından, lehdarın borcu için teminat mektubunun haczedilmesine yasal imkanın olmadığı, teminat mektubunun hangi iş için verilmiş ise onun için haczedilip paraya çevrilebileceği-