Zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği-
Fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara fiili olarak el konulması sebebiyle, idareden tazminat talebinde bulunulması halinde, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesinin gerekeceği, evvelce açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış veya süre dışındaki sebeplerden dolayı davaları reddedilmiş olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı, ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği-
Borçlunun görev ve sıfatının kendisine daha görkemli bir meskende ikamet etme hakkı vermeyeceği, borçlunun meskeniyet iddiasının yerinde olup olmadığının tesbiti için mahkemece mütevazi bir semtte oturabileceği, meskenin bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerekeceği-
Meskeniyet sebebiyle haczedilemezlik şikayetinin ancak mevcut ve oturmaya uygun bir evin bulunması halinde yapılabileceği- Borçlunun ipotek ettiği taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin zorunlu ipoteklerden olması gerekeceği-
Taşınmazın hisseli olmasının taşınmaza ilişkin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği, borçlunun hissesine tekabül eden ve haline uygun mesken alabileceği miktar belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Yapı denetim hesaplarındaki paraların, Belediyelere ait paralar olmayıp, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralar olduğu ve kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı sonucuna varılmış olmakla, 5393 sayılı Yasa’nın 15/son maddesi uyarınca haczinin mümkün olmadığı-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmasının gerekeceği, zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesinin bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklandığı, bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasından vazgeçtiğinin kabulünü gerektireceği-