Takip talebine eklenen «ipotek belgesi», «sözleşme», «hesap kat’ı ihbarı» vb. belgelerin birer örneğinin borçluya da tebliğine yasal zorunluk bulunmadığı—
Akit tablosu kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içeren ipotekli taşınmazı, ipotekle takyitli olarak satın alan alıcının, ipotek bedeli ve -faiz, takip giderleri gibi- eklentilerinden de sorumlu olacağı
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin «borçlunun ikametgahının bulunduğu» ya da «taşınmazın bulunduğu» yerde yapılabileceği—
Borçlunun ipotek akit tablosundaki adresine yapılacak tebligat ile, takibin kesinleşeceği—
İpoteğin «kesin (ana para) ipoteği»mi, «üst sınır (teminat) ipoteği»mi olduğunu belirlemek için sadece ipotek akit tablosundaki sözcüklere bakılamayacağı, taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliğinin «sözleşme, ihtarname vb. belgeler incelenerek» araştırılması gerekeceği—
İpotek süresi dolmuş olsa da, ipoteğin temin ettiği borcun ödenme-sinin iki takside bağlanmış olup da, taksit vâdelerinin, ipotek süresini aşması halinde, “ipoteğinin süresinin dolduğu”ndan bahisle, ipoteğin iptaline karar verilemeyeceği-
Taşınmazların, ayrı ayrı, «aynı miktarla sınırlı» ipotek edilmelerinin, aynı borç için ipotek edildiklerini göstermeyeceği—
Akit tablosunda, ayrıca vade ve faiz oranı da öngörülerek belirli bir bedelin borç olarak ifade edilmiş olması halinde, ipoteğin «ana para ipoteği» (kesin ipotek) sayılacağı—
«Tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere» -yani, ayni alacağı iki kez tahsil etmemek koşuluyla- alacaklının borçlu hakkında hem «rehnin paraya çevrilmesi» hem de -elindeki senetlere dayanarak- «kambiyo senetlerine mahsus» haciz yolu ile takip yapabileceği–
İİK. 150a maddesinin sadece, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmsız -ve ipotekle temin edilmiş câri hesap ve kredi mukavelelerine dayalı- takiplerde uygulanabileceği- Bir «câri hesap» veya «işleyecek kredinin teminatı» olarak kurulmuş olmayan teminat ipoteğine dayanan takiplerde, borca itiraz üzerine doğan uyuşmazlığın icra mahkemesinde çözümlenemeyeceği ve icra mahkemesince «görevsizlik kararı» değil «alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği-