İpoteğin «bir yıl (altı ay) müddetle (vâde ile) faizsiz» olarak kurulmuş olması halinde, alacaklının belirtilen bir yıllık süre geçtikten sonra «temerrüt faizi» talep edebileceği—
Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde, «rehinle karşılanamayan alacak kısmı için» alacaklının «asıl borçlu» ve «kefilleri» hakkında tahsilde tekerrür almamak kaydıyla «genel haciz» veya «kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla» takip yapılabileceği—
Teminat mektuplarının paraya çevrilmesi sebebiyle oluşan alacağın, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte istenemeyeceği—
İpotek akit tablosundaki adresin borçlunun vekilinin adresi olması halinde, borçlu adına bu adrese tebligat çıkarılması ve tebliğ edilmeden geri dönmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı—
Birden fazla taşınmaz üzerinde «rehin yükü bölünmeden» alacağın tümü için ipotek kurulabileceği, bu durumda taşınmazların her birinin alacağın belirli bir payı için kısıtlanmış olacağı-
Alacaklı lehine «serbest dereceden istifade» koşullu üç ayrı ipotek kurulmuş olması halinde, taşınmazın sorumlu olduğu limitin her üç derece ipotek toplamı esas alınarak belirlenmesi gerekeceği—
«Asıl borçlu» hakkında takip yapılmadan -zorunlu «takip arkadaşlığı» nedeniyle- «ipotek verenler» hakkında takip yapılamayacağı ve daha sonra «asıl borçlu»nun takibe dahil edilemeyeceği, buna karşın «asıl borçlu» hakkında takip yapıldığı halde, «ipotek veren» hakkında takip yapılmamışsa, bu kişinin daha sonra takibe dahil edilmesinin ve eksikliğin giderilmesinin mümkün olduğu—
BK. 487 (şimdi; TBK. mad. 586) uyarınca alacaklının asıl borçluya müracaat etmeden ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden kefiller hakkında icra takibi yapabileceği gibi, asıl kredi borçlusu hakkında da «tahsilde tekerrür olmamak üzere» rehnin paraya çevrilmesi yolu dışında genel haciz yoluyla takipte bulunabileceği-
"Limit (üst sınır) ipotekleri"nde, ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti ile sınırlı olduğu–
Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde, «rehinle karşılanamayan alacak kısmı için» alacaklının «asıl borçlu» ve «kefilleri» hakkında, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla «genel haciz» veya «kambiyo senetlerine mahsus haciz» yoluyla takip yapılabileceği–