«Limit (üst sınır) ipotekleri»nde ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti ile sınırlı olduğu—
İpotekli taşınmazın maliki borçluya karşı şahsen sorumlu değil ise, ipotek borçlusuna ödeme istemi yapılmaksızın doğrudan doğruya ipotekli taşınmaz malikinden borcun ödenmesi istenemeyeceği-
İpoteğin belirli bir süre için kurulmuş olması halinde sadece bu sürenin geçmiş olmasının re’sen -ipotek konusu borç ödenmiş olmadıkça- ipoteğin kaldırılmasını gerektirmeyeceği—
İpoteğin ‘üst sınır ipoteği’ (azami meblağ ipoteği) olması halinde borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olduğu–
Dava konusu taşınmazı, üzerindeki doğmuş ve doğacak bütün hukuki vecibeleri ile birlikte satın almış olan kişinin, ipoteğe konu kredi borcunu da üstlenmiş sayılacağından bankaya devir tarihinden sonra ipoteğe konu borcu ödeyen eski malikin ödediği miktarı yeni malikten tahsilini isteyebileceği-
"Limit (üst sınır) ipoteklerinde" ipoteğin kurulması anında asıl alacağın ortada bulunmadığı; ileride oluşacak veya oluşması muhtemel olduğu; taşınmaz malikinin "ipotek veren" sıfatı yanında aynı zamanda" ipotek borçlusu" olmasının da bu kuralı değiştirmeyeceği–
«Üst sınır ipoteği»nde (=«teminat ipoteği»nde = «maksimal ipotek»de = «azami meblağ ipoteği»nde) ipotek veren kişinin sorumluluğu - ‘faiz’, ‘komisyon’, ‘icra giderleri’, ‘vekalet ücreti’ vb. gibi her türlü eklentiler dahil- ipotek limiti ile sınırlı olduğundan (MK. 845), alacaklının bu limiti aşar şekilde «ipoteğin paraya çevrilmesi» yolu ile -ilamsız - takip yapamayacağı—
Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde, «rehinle karşılanamayan alacak kısmı için» alacaklının «asıl borçlu» ve «kefilleri» hakkında tahsilde tekerrür almamak kaydıyla «genel haciz» veya «kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla» takip yapılabileceği—
"Limit (üst sınır) ipotekleri"nde, ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti ile sınırlı olduğu–