Kredi sözleşmesinde «müşterek borçlu ve müteselsil kefil» konumunda olan «ipotek borçlusu» ve hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadan da, takip yapılabileceği–
Henüz nakde çevrilmeyen teminat mektupları ile ilgili olarak alacaklı bankanın genel haciz yolu ile takip yapma hakkı bulunmadığı, ancak teminat mektubunun bir ipoteğin kapsamında alınmış olması halinde, bankanın yapacağı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, henüz nakde çevrilmemiş teminat mektubu bedellerinin depo edilmesini isteyebileceği—
«Üst sınır ipoteği»nde (=«teminat ipoteği»nde = «maksimal ipotek»de = «azami meblağ ipoteği»nde) ipotek veren kişinin sorumluluğu - ‘faiz’, ‘komisyon’, ‘icra giderleri’, ‘vekalet ücreti’ vb. gibi her türlü eklentiler dahil- ipotek limiti ile sınırlı olduğundan (MK. 845), alacaklının bu limiti aşar şekilde «ipoteğin paraya çevrilmesi» yolu ile -ilamsız - takip yapamayacağı—
İpoteğin faizsiz (bilafaiz) olarak kurulmuş olmasının, vâde tarihine kadar alacaklının faiz istemesini önleyeceği, fakat vâdeden itibaren faiz istemesini önlemeyeceği—
MK’nun 873 ve 889. maddeleri ile Tapu Sicili Tüzüğüne göre; satış tarihi itibariyle rüçhanlı alacaklar toplamının eklentileri ile birlikte değerlen-dirildikten sonra, ipotekli taşınmazların tamamının satışa esas toplam değeri bulunup, bu toplam değerler birbirlerine oranlanmak suretiyle her bir taşın-maza isabet eden ipotek yükümlülüğü miktarının tesbit edilmesi gerekeceği, ancak ipotek akit tablosunda «ipotek edilen taşınmaz mallardan her-birinin ve hisselerinin tümünün, borcun tamamından sorumlu olacağı»nın öngörülmüş olması halinde, bu işleme gerek bulunmayacağı—
İpotek akit tablosunda, ipoteğin ödeneceği tarihin (ipoteğin vadesinin) kararlaştırılmış olması yani; ipoteğin “vadeli ipotek” olması- halinde, icra takibinin bu tarihten (vade tarihinden) önce yapılması gerekeceği-
«Asıl borçlu» hakkında takip yapılmadan -zorunlu «takip arkadaşlığı» nedeniyle- «ipotek verenler» hakkında takip yapılamayacağı ve daha sonra «asıl borçlu»nun takibe dahil edilemeyeceği, buna karşın «asıl borçlu» hakkında takip yapıldığı halde, «ipotek veren» hakkında takip yapılmamışsa, bu kişinin daha sonra takibe dahil edilmesinin ve eksikliğin giderilmesinin mümkün olduğu—
İpoteğin «TL olarak» kurulmuş olması halinde, ana paranın ipotek akit tablosundaki miktara göre istenebileceği, yabancı para üzerinden düzenlenen kredi sözleşmesindeki miktarın talep edilemeyeceği (Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin yabancı para üzerinden düzenlenmiş olmasına karşın, ipoteğin yabancı para ipoteği olarak kurulmamış olması halinde, alacaklının ancak Türk parası üzerinden takibe geçebileceği)—
MK. 862/son hükmünün mutlak olup, ipotekli alacaklının iyiniyetinin korunmayacağı, eklenti sahibi olan üçüncü kişiye karşı ipoteğin hüküm ifade etmeyeceği—
Teminat mektup bedellerinin borçludan tahsil edilebilmesi (bedellerin depo edilmesinin istenebilmesi) için, banka yönünden risk unsurunun oluşmuş olması gerekeceği—