«Ana para ipoteği»nde krediyi kullandıran tarafın «limit ipotekleri için» zorunlu bulunan ihtarname göndermesine gerek bulunmadığı—
Borçlunun ipotek akit tablosundaki adresine gönderilen tebligatın, tebligat yapılmadan icra dairesine iade edilmesinden sonra, tapuya yeni adresin bildirilmesinin sonucu etkilemeyeceği ve Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılmasını engellemeyeceği—
Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde, «rehinle karşılanamayan alacak kısmı için» alacaklının «asıl borçlu» ve «kefilleri» hakkında tahsilde tekerrür almamak kaydıyla «genel haciz» veya «kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla» takip yapılabileceği—
Mahkeme kararıyla ‘taşınmazın üzerindeki ipotek ve haciz şerhleri ile şikayetçi adına tesçiline’ karar verilmiş olduğundan bu mahkeme kararı (ilam) ortadan kaldırılmadıkça haciz ve ipotek şerhlerinin tapu kaydına devam edeceği–
"Limit (üst sınır) ipotekleri"nde, ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti ile sınırlı olduğu–
«Asıl borçlu» hakkında takip yapılmadan -zorunlu «takip arkadaşlığı» nedeniyle- «ipotek verenler» hakkında takip yapılamayacağı ve daha sonra «asıl borçlu»nun takibe dahil edilemeyeceği, buna karşın «asıl borçlu» hakkında takip yapıldığı halde, «ipotek veren» hakkında takip yapılmamışsa, bu kişinin daha sonra takibe dahil edilmesinin ve eksikliğin giderilmesinin mümkün olduğu—
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve ipotek limiti dışında kalan borç için, kredi sözleşmesi borçluları hakkında genel haciz yolu ile takip yapılabileceği—
İpotek akit tablosunda, ipoteğin ödeneceği tarihin (ipoteğin vadesinin) kararlaştırılmış olması yani; ipoteğin “vadeli ipotek” olması- halinde, icra takibi bu tarih (vade) geçtikten sonra yapılması gerekeceği-
İİK. 149/I uyarınca «kesin borç ipoteği»ne dayalı olarak -İİK. 34 uyarınca alacaklı tarafından Türkiye’nin her yerinde «ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla» icra takibi yapılabileceği—