İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde, ‘takip talebi’nde, seçilen takip yolunun hataen ‘hacez yolu ile’ şeklinde belirtilmiş olması halinde, mahkemece kendiliğinden ‘icra emrinin iptaline’ karar verilmesi gerekeceği–
MK. 887 uyarınca ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişilere ihbar yapılmadıkça, onlar yönünden borç muaccel olmayacağından, haklarında icra takibi yapılamayacağı-
«Üst sınır ipoteği»nde (=«teminat ipoteği»nde = «maksimal ipotek»de = «azami meblağ ipoteği»nde) ipotek veren kişinin sorumluluğu - ‘faiz’, ‘komisyon’, ‘icra giderleri’, ‘vekalet ücreti’ vb. gibi her türlü eklentiler dahil- ipotek limiti ile sınırlı olduğundan (MK. 845), alacaklının bu limiti aşar şekilde «ipoteğin paraya çevrilmesi» yolu ile -ilamsız - takip yapamayacağı—
İpotekli takiplerde -ipotek ister «kesin borç ipoteği» ister «limit ipoteği» olsun alacaklının ipotek aktinde atıf yapılan «sözleşme»deki faiz oranlarına göre faiz talep edebileceği—
Borçlunun kredi borcu için taşınmazını ipotek etmiş olan üçüncü kişinin -ayrıca kredi sözleşmesinde «müteselsil borçlu» ya da «kefil» konumunda olmadıkça- sorumluluğunun taşınmazla sınırlı olduğu, kişisel sorumluluğunun bulunmadığı—
İpotek veren üçüncü kişi konumunda bulunan borçlunun aynı zamanda kredi sözleşmesinde «müşterek borçlu, müteselsil kefil» konumunda bulunması halinde, bu borçlu hakkında da, ipotek dışında kalan miktar için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla genel haciz yoluyla takip yapılabileceği—
Alacaklının takip talebinde açıkça «takibin ipotek belgesine dayandığı»nı belirttikten sonra, takip yolu olarak «haczen» kelimesini yazmış olmasının geçersiz olup bir anlam taşımayacağı—
MK. 851/I uyarınca ipoteğin kural olarak «miktarı Türk parası ile gösterilen» belli bir alacak için kurulabileceği, «yabancı para üzerinden» ipotek kurulabilmesinin koşullarının MK. 851/II ve devamında düzenlenmiş olduğu—
Anapara ipoteklerinde ‘limit ipotekleri’nden farklı olarak ihtarname gönderilmesine gerek bulunmadan borçlu hakkında takipte bulunulabileceği–