İpoteğin «kullanılan ve kullanılacak kredi karşılığında .... TL limitli olarak» kurulmuş olması halinde, «kesin borç ipoteği» olarak kabul edilemeyeceği—
«Borçlulara ödeme emri yerine icra emri gönderildiği» biçimindeki şikayetin süreye bağlı olduğu—
Alınan borç (ödünç) karşılığında kurulan ipoteğin "ana para ipoteği" sayılacağı–
Alacağın muacceliyetinin, bir ihbarın yapılmasına bağlı olan durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya ve hem de -borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan- ipotekli taşınmazın malikine, muacceliyet ihbarında bulunmadan icra takibi yapamayacağı (MK. mad. 887).
İpoteğin «bir yıl (altı ay) müddetle (vâde ile) faizsiz» olarak kurulmuş olması halinde, alacaklının belirtilen bir yıllık süre geçtikten sonra «temerrüt faizi» talep edebileceği—
MK. 887 uyarınca ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişilere ihbar yapılmadıkça, onlar yönünden borç muaccel olmayacağından, haklarında icra takibi yapılamayacağı-
İpotek akdinin «faizsiz» olarak kurulmuş olması halinde, «vade tarihine kadar faiz istenemeyeceği, vadeden sonra faiz istenmesinin mümkün olduğu» yolundaki ilkenin, taraflarca ipotek akit tablosunda «vade tarihinden ipoteğin kaldırılacağı tarihe kadar da faiz istenemeyeceği»nin kararlaştırılmamış olması halinde geçerli olacağı—
Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde, «rehinle karşılanamayan alacak kısmı için» alacaklının «asıl borçlu» ve «kefilleri» hakkında tahsilde tekerrür almamak kaydıyla «genel haciz» veya «kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla» takip yapılabileceği—
Faizsiz ve süresiz olarak kurulmuş olan ipoteklerde, borcun muaccel hale gelmesinin borçlunun temerrüde düşürülmesine bağlı olduğu, bu durumda borçlunun ihtar ile temerrüde düşeceği ve alacaklının ihtardan itibaren temerrüt faizi isteyebileceği -Daha önce alacaklının ihtar göndermemiş olması halinde, borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğ ile temerrüde düşeceği ve bu tarihten itibaren temerrüt faizi ödemekle yükümlü olacağı–
Ayni alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde ipotek kurulmuş (toplu rehin) olması halinde, alacaklının taşınmazların tümünün paraya çevrilmesini istemek zorunda olduğu, bu durumda hangi taşınmazın önce satılacağını icra müdürünün belirleyeceği–