Borçlu şirketin çift imza ile temsil ve ilzam olunmasına karşılık takibe konu çekte tek imza bulunduğu iddiası borca itiraz olduğundan mahkemece yapılacak işin, İİK. 169/a-1 maddesi uyarınca takip dosyasındaki alacaklıya itiraz dilekçesi tebliğ edilip duruşma açılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların beyanları alınarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaret olduğu-
Senetlerin tamamen yırtılması, ödenmiş olduklarının karinesi olduğundan mahkemece, alacağın tahsili yargılamayı gerektirdiğinden ve alacaklı tarafından tamamen yırtık senetlere dayanılarak takip yapamayacağından cihetle borçlunun borca itirazının kabulüne karar vermek gerekeceği-
Takip dayanağı bononun teminat senedi olduğu ve bonoya ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğu şeklindeki başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılması ve itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerekeceği, dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemeyeceği-
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile kanıtlanması gerekeceği-
Başvuru borca itiraz niteliğinde olup, takibin niteliği itibariyle şikayet yoluyla takibin iptali istemine konu olamayacağı-
Eldeki yargılaması yapılan dosyada borçlu tarafından ileri sürülen imza itirazının daha önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş olan bir başka icra mahkemesinde tartışıldığı anlaşıldığından, bu itirazın HMK. mad. 114/1-ı gereğince derdestlik nedeniyle reddi gerekeceği-
Borçlunun takip dayanağı bono bedelinin tahrif edildiğine ilişkin iddiası, borca itiraz niteliğinde olup, mahkemece, kabul edilen asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası miktarı esas alınarak İİK.nun 169/a-6 maddesi gereğince borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekeceği- İtiraz nedeniyle reddedilen asıl alacak miktarının takip tarihindeki Türk Lirası esas alınarak ve temyiz edenin sıfatı da gözönünde bulundurulmak suretiyle alacaklı lehine tazminat hesaplanması gerekeceği-
Takibe dayanak bononun teminat amacıyla verildiği kanıtlanamamış ise de, alacaklı vekilinin “Borçluların vermiş bulunduğu teminat senedinin takibe konulmasında hukuken herhangi bir engel söz konusu değildir. Söz konusu teminat senedi yapılan görüşmeler neticesi ödenmeyince kanuni takibe alınmıştır” şeklindeki beyanı ile senedin teminat senedi olduğuna dair kabulünün bulunduğu görüldüğünden, mahkemece borçluların borca itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine ve zamanaşımı itirazı da İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğuna göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun haklılık oranına göre lehine yargılama gideri ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-