Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçluların senet üzerindeki imzaların  kooperatif adına atıldığını, borçtan şahsen mesul olmadıklarını ileri sürerek icra mahkemesine yaptıkları başvurunun borca itiraz niteliğinde olduğu- İtiraz incelenmesinin ise duruşmalı olarak yapılması gerektiği-
İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar vereceği, bononun düzenleme tarihi itibariyle 6762 s. TTK. mad. 661/2 gereğince, hamilin cirantayı takip etmesi halinde zamanaşımı süresinin bir yıl olduğu-
Takibe konu bononun ön yüzünde “3 yıl teminat” arka yüzünde ise “Bu senet teminat senedidir. Avukata verildiği takdirde kabul etmem” yazdığının görüldüğü, senet metninde hangi hukuki ilişkinin teminatı olarak verildiğine dair bir ibare bulunmadığından takip alacaklısına karşı senedin teminat senedi olduğunun ileri sürülemeyeceği-
Borca itirazın yasal hasmının icra takibinin alacaklısı olduğu-
Takip dayanağı bonoyu düzenleyen muteriz borçlu şirket ünvanının bonoda tam olarak yer almadığı anlaşıldığından anılan bono nedeniyle adı geçenin sorumluluğundan söz edilemeyeceği-
Alacaklının takibe konu çekte lehtar konumunda olduğu da gözetildiğinde, takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği, o halde mahkemece, borçlu lehine uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
İcra dosyasının yetkisizlik kararı üzerine yetkili icra müdürlüğüne gönderilmediği ve yetkili icra müdürlüğünce çıkarılan bir ödeme emri bulunmadığı, bu nedenle İzmir İcra Mahkemesi'nin yetkili bulunmadığı anlaşılmakla, bu durumun kendiliğinden dikkate alınarak istemin reddi yönünde hüküm kurulmasının gerektiği-
Takipten vazgeçilmesi hakkın özünden vazgeçilmesi sonucunu doğurmayacağından, yetki itirazının  incelenerek sonuçlandırılması gerektiği-
Mahkemece takip muvakkaten durdurulmadığından borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerektiği-