Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidildiği-
TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 687/1. maddesi gereğince, hamil bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmemiş ise kural olarak, bonodan dolayı kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan ilişkilere dayanan def'ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği-
Aynı kira alacağına ilişkin öncelikle örnek 7 nolu ilamsız takip yapıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığı ve takibin derdest olduğu, aynı kira alacağı nedeniyle örnek 10 nolu kambiyo takibi yapıldığı ve ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde gelerek mükerrer takip yapıldığı itirazında bulunduğu, bu haliyle her iki takip dosyasının da tarafları, sebepleri ve konusu aynı olduğu; borçlunun derdestlik iddiasına dayalı borca itirazının kabulü ile İİK. mad. 169/a-5 uyarınca daha sonra yapılan takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekeceği, takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 599/1. maddesi gereğince, kural olarak, bonodan dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def'ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremeyeceği, bu kuralın istisnasının da aynı fıkrada düzenlendiği, buna göre, hamil, bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş ise, borçlunun, keşideci veya önceki hamillerle arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan def'ileri müracaatta bulunan hamile karşı da ileri sürebileceği-
Alacaklı tarafından 4 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibe konu bonoları şirket yetkilisi sıfatı ile ve şirketi borçlandırmak amacıyla imzaladığını, her iki imzayı da şirket kaşesi üzerine attığını, açığa atılı imzasının bulunmadığını bu nedenle şahsi sorumluluğunun olmadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, borçlunun başvurusu İİK.nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının; hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanmasının gerektiği, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesinin gerekli olduğu-
Borçlu tarafından ödeme belgesi olarak sunulan banka dekontlarının incelenmesinde; takip konusu bonolara atıf yapılmadığı anlaşıldığı gibi, alacaklının da dayanak senetlerden doğan borca karşılık ödeme yapıldığı yönünde bir kabul beyanı bulunmadığına göre, anılan dekontlar ile borca itirazın İİK'nun 169/a maddesine göre usulünce ispatlandığı sonucuna varılamayacağı, o halde mahkemece borca itirazın reddi gerektiği-
Her iki kambiyo takibinin dayanağı olan senetler farklı senetler ise de, aynı alacak için mükerrer olarak verilen senetler olduğu hususu taraflar arasında ihtilafsız olup, bu durumda, takip dayanağı bononun tahsilde tekerrür olmamak üzere takibe konulmasında yasaya aykırılık olmayıp, borçlunun herhangi bir ödeme iddiası olmadığı gibi İİK.nun 169/a-1.maddesine uygun ödeme belgesi sunmadığına göre mükerrerlik de söz konusu olmadığından, mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, takibe dayanak senetler sözleşme kapsamında verildiğinden alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, alacaklının ifa nedeniyle verildiğini ispatlayamadığı dikkate alınarak İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İmzası ikrar edilen bu belgede belirtilen senet ile takip dayanağı bononun taraflarının, vadesinin ve bedelinin aynı olduğu, dolayısıyla bu belgenin dayanak bonoya ilişkin olarak düzenlenmiş olduğu, belge içeriğine göre de senetten dolayı alacaklı olmadığı kabul edildiğine göre borcun ödendiğinin İİK'nun 169/a maddesinin birinci fıkrasında yazılı belgelerle ispatlandığı anlaşılmakla borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-