İmzası ikrar edilen bu belgede belirtilen senet ile takip dayanağı bononun taraflarının, vadesinin ve bedelinin aynı olduğu, dolayısıyla bu belgenin dayanak bonoya ilişkin olarak düzenlenmiş olduğu, belge içeriğine göre de senetten dolayı alacaklı olmadığı kabul edildiğine göre borcun ödendiğinin İİK'nun 169/a maddesinin birinci fıkrasında yazılı belgelerle ispatlandığı anlaşılmakla borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu icra mahkemesine süresinde yaptığı başvuruda zamanaşımı ve borca itirazda bulunduğuna göre İİK'nun 169/a-1. maddesi uyarınca istemin duruşma açılarak incelenmesi gerektiği-
Tahrifat iddiası, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup alacaklının maktu harç ve maktu vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takip tarihinin, İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında değişiklik yapan 6352 Sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden  önce olduğu, bu durumda alacaklı tarafça istenen icra inkar tazminatı miktarının  İİK 363. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının üzerinde kaldığı anlaşıldığından alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği-
Borçlu imza itirazı ile çelişecek bir itiraz da ileri sürülemez ise de; itiraz dilekçesinde süresi içinde borca da itiraz edilmiş olduğu ve teminat iddiasının da borca itiraz niteliğinde olduğu gözetilerek, alacaklının senedin teminaten verildiğine ilişkin kabulü karşısında iddianın genişletilmesinin söz konusu olmadığı, teminat iddiasının sürede olmadığından da bahsedilemeyeceği, mahkemece, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince teminat senedi iddiasının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu tarafından ödeme belgesi olarak sunulan banka dekontlarının incelenmesinde; takip konusu bonolara atıf yapılmadığı anlaşıldığı gibi, alacaklının da dayanak senetlerden doğan borca karşılık ödeme yapıldığı yönünde bir kabul beyanı bulunmadığına göre, anılan dekontlar ile borca itirazın İİK. mad. 169/a uyarınca ispatlandığı sonucuna varılamayacağı-
İstem sahibi borçlu tarafın şikayetleri borca itiraz niteliğinde olduğundan, İİK.'nun 169/a maddesi uyarınca duruşma açılıp, taraflara diyecekleri varsa delilleri sorularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK.'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceğinin hükme bağlandığı-
Borçlu vekili İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğini taşıyan nedenlere dayalı olarak da icra mahkemesine başvurduğuna göre, bu konudaki itirazın incelenmesinin aynı Kanun'un 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılması gerekeceği-