Alacaklı tarafından 4 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibe konu bonoları şirket yetkilisi sıfatı ile ve şirketi borçlandırmak amacıyla imzaladığını, her iki imzayı da şirket kaşesi üzerine attığını, açığa atılı imzasının bulunmadığını bu nedenle şahsi sorumluluğunun olmadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, borçlunun başvurusu İİK.nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu tarafından ödeme belgesi olarak sunulan banka dekontlarının  incelenmesinde; takip konusu bonolara atıf yapılmadığı anlaşıldığı gibi, alacaklının da dayanak senetlerden doğan borca karşılık ödeme yapıldığı yönünde bir kabul beyanı bulunmadığına göre, anılan dekontlar ile borca itirazın İİK'nun 169/a maddesine göre usulünce ispatlandığı sonucuna varılamayacağı, o halde mahkemece borca itirazın reddi gerektiği-
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının; hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanmasının gerektiği, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesinin gerekli olduğu-
Her iki kambiyo takibinin dayanağı olan senetler farklı senetler ise de, aynı alacak için mükerrer olarak verilen senetler olduğu hususu taraflar arasında ihtilafsız olup, bu durumda, takip dayanağı bononun tahsilde tekerrür olmamak üzere takibe konulmasında yasaya aykırılık olmayıp, borçlunun herhangi bir ödeme iddiası olmadığı gibi İİK.nun 169/a-1.maddesine uygun ödeme belgesi sunmadığına göre mükerrerlik de söz konusu olmadığından, mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
İmzası ikrar edilen bu belgede belirtilen senet ile takip dayanağı bononun taraflarının, vadesinin ve bedelinin aynı olduğu, dolayısıyla bu belgenin dayanak bonoya ilişkin olarak düzenlenmiş olduğu, belge içeriğine göre de senetten dolayı alacaklı olmadığı kabul edildiğine göre borcun ödendiğinin İİK'nun 169/a maddesinin birinci fıkrasında yazılı belgelerle ispatlandığı anlaşılmakla borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, takibe dayanak senetler sözleşme kapsamında verildiğinden alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, alacaklının ifa nedeniyle verildiğini ispatlayamadığı dikkate alınarak İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu icra mahkemesine süresinde yaptığı başvuruda zamanaşımı ve borca itirazda bulunduğuna göre İİK'nun 169/a-1. maddesi uyarınca istemin duruşma açılarak incelenmesi gerektiği-
Tahrifat iddiası, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup alacaklının maktu harç ve maktu vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takip tarihinin, İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında değişiklik yapan 6352 Sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden  önce olduğu, bu durumda alacaklı tarafça istenen icra inkar tazminatı miktarının  İİK 363. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının üzerinde kaldığı anlaşıldığından alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği-