Faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan “bono dışındaki sözleşmelerde” öngörülen ve “bono nedeniyle” alınacak faizi belirleyen “akdi faiz” ile ilgili anlaşmanın tarafları bağlayacağı, 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre de “sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği”, sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, takip dayanağı bonoya açıkça atıf yapılmış olması diğer bir deyişle “bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağı”nın, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmek suretiyle açıklanmış olmasının gerekeceği-
Takip dayanağı çekin, taraflar arasında düzenlenen 28.04.2014 tarihli protokol kapsamında verildiği, bu durumda, taraflar arasında düzenlenen protokolün, karşılıklı edimleri içermesi nedeniyle, alacağın tahsili ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece, borca itirazın kabulü ile İİK.'nun 169/a-5 maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takip muvakkaten durdurulmadığına göre, mahkemece, İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, alacaklının tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, borçlu aleyhine asıl alacağın %20'si oranında inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibe konu senedin, teminat olarak verildiği ve senet bedelinin tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borçlunun itirazı kabul edildiğine ve dolayısıyla borca itirazın esasına girilmediğine göre; İİK'nun 169/a-6. maddesinin açık hükmü gereğince, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
İİK. mad. 169/a-6 uyarınca; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği-
İİK.nun 169a/6. maddesi uyarınca, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması gerekeceği-
Mahkemece 79.037 TL bedelli çek yönünden teminat iddiası kabul edilerek alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle borca itiraz kabul edildiğine ve kabul gerekçesi esasa ilişkin olmadığına göre, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
Borçlunun, "takip dayanağı bononun 'teminat senedi' olarak verildiği"ne ilişkin iddiası, İİK'nun 169. maddesi kapsamında "borca itiraz" niteliğinde olup, bu iddianın kabulü halinde takibin "durdurulması"na karar verilmesi yerine "takibin iptali" yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Senet ve çekleri alma ve ciro etme yetkisi verilen ancak açıkça kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmeyen yöneticiler tarafından düzenlenen bonodan dolayı kooperatifin sorumlu olmayacağı-
Mahkemece, borçlunun borca itirazının kabul edilmesi halinde, İİK. mad. 169/a-5 uyarınca, "takibin durdurulması"na karar verilmesi gerekirken, "takibin iptali" yönünde hüküm tesisinin isabetli olmadığı-
