Takibe dayanak ilama konu davada, davacı "davalı şirketin yazılımını yıllardır kullandıklarını, ancak artık ihtiyaçlarını karşılamadığı için yeniden sözleşme yapmadıklarını, davalının geçmiş verileri kullanmaya izin vermediğini belirterek müdahalenin önlenmesini," talep etmiş olup, "olumsuz müdahalenin önlenmesine" karar veren ilamın şahsın hukukuyla ilgili olduğu ve tarafların hukuki durumlarında, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından icrası için kesinleşmesi şartı bulunmadığı-
Kısa kararla ilamlı takip yapılamayacağı-
Aynı ilama dayanılarak aynı taraflar arasında başlatılan ilk takibin iptaline dair kararın bozulması üzerine verilen şikayetin reddi kararının kesinleşmesi ile şikayete konu diğer takibin derdest takip haline geldiği ve bu durumda aynı ilama dayanılarak yapılan bu takibinin usul ekonomisi ilkesi gereğince iptali gerektiği-
İcra takibinin haklılık durumunun takip tarihi itibariyle değerlendirilebileceği, dava konusu kiralananın aile konutu olması halinde dahi fer’i müdahil talep eden eş takip tarihine kadar kiralayana bir bildirimde bulunmadığından kira sözleşmesinin tarafı haline gelemeyeceği-
(E. hükmü içeren ve kesinleşen) Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceği-
E. hükmü içermeyen "tespite” ilişkin ilamların icra takibine konu edilemeyeceği, ancak, kesinleşmeleri halinde bu ilamlardaki vekalet ücreti ve yargılama giderine dayalı likit miktarların icra yolu ile infazının mümkün olduğu- Takibe dayanak yapılan işe iade ilamında, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamış olup bu ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazının da mümkün olmadığı-
İptali istenen icra takibi maddi ve manevi tazminat alacağına ilişkin olup dayanak ilamın, tarafların hukuki durumunda sicil ve kayıtlarda değişiklik yaratacak nitelikte olmadığı, hakkın özü ile ilgili olmayıp, mal varlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğu görüldüğünden ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği-
Kira bedelinin tespitine ilişkin ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-
Borçlunun alacaklının hesabına ödeme yaptığı gün icra takibinin başlatılmış olması ve alacaklının takipten önce ödemeden haberdar olduğunun ispatlanamamış olması halinde, yatırılan bu paranın iadesi ile alacaklının temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği- Kısmi ödemeler, öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceğinden (TBK. mad. 100), takip tarihi itibari ile dosya hesabı yapılması gerektiği-
Tasarrufun iptali davasında hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti alacakları, ilk takip dosyasından bağımsız alacaklar olduğundan, bu alacakların tahsili için başlatılan icra takibinde tasarrufun iptaline konu mal dışında borçlunun diğer mallarının da haczedilebileceği-