İlamın hüküm fıkraları bir bütün olup aynı ilamda istirdat yanında menfi tespite de hükmedildiği ve ilam vekalet ücreti, yargılama giderine de tümü üzerinden hükmedilmiş olduğu da görülmekle istirdata ilişkin bölüm ile fer'ilerin, ilam kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
Menfi tespit davasından dönüşen istirdata ilişkin ilam ile; borçlunun bir ilamlı takip yapmasına olanak ve gerek olmadığı, borçlunun ilamı icra dosyasına ibraz ederek İİK. mad. 72/5, c: 2 uyarınca, icranın eski hâle getirilmesini istemesi gerektiği, fakat icranın eski hâle getirilebilmesi için istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerektiği-
Cumhurbaşkanlığının Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki 32 sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Kararı'nın "...4000 USD kira yardımı ödemesine..." ilişkin aile mahkemesi ilamının aynen infazını ortadan kaldırır bir niteliğinin bulunmadığı-
İlamın bölünerek birden fazla takibe konu yapıldığına ilişkin iddiasının süresiz olarak şikayet konusu yapılabileceği-
İlâmın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğine ilişkin şikâyet "süresiz" yapılabilir mi? Manevi tazminata (TMK. m. 24) ilişkin ilâmın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekir mi?
"Şirketlerin birleşmesi neticesinde birtakım hisselerin alacaklılar adına pay defterine, Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdindeki sicil kaydına ve Merkezi Kayıt kuruluşu nezdindeki kayıt sistemine kaydına" karar verilen ilam kişiler hukukuna ilişkin, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratan ilam niteliğinde olduğundan, ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
Tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talep edilerek terditli talepte bulunulması ve mahkemece tazminata hükmedilmesi halinde, temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilamın kesinleşmeden icra takibine konulamayacağı-
İlamın takip talebine uygun şekilde tavzihi ile, "borçluların müteselsil sorumluluğuna" hükmedilerek dayanak ilamın takip talebine uygun hale geldiği anlaşıldığından takibin iptaline ilişkin başvurunun reddi gerektiği- Mahkemece "icra emrinin düzeltilmesine" karar verilmişse de, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine ilişkin kararın bozulması gerektiği-
Alacaklı vekilinin alacağın ödenmesine ilişkin başvurusunun borçlu Kurum’a tebliğ edildiği tarihe göre, alacaklının 30 günlük süre geçtikten sonra takip başlattığı anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun'un 28/2. maddesi gereği 30 günlük süre geçmeden icra takibi yapıldığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tapu iptal ve tescil davasının kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talebiyle açılan terditli davada mahkemece tazminata hükmedilse de, temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilamın kesinleşmeden icra takibine konulamayacağı-