Borçluya karşı tasarrufun iptaline ilişkin ilamın ferilerine ilişkin alacak kalemlerini, asıl takip dosyası üzerinden gerektiğinde ek takip talebi ile tahsilinin mümkün olduğu, ayrı bir takibe konu edilmesi usul ekonomisine aykırı olduğundan, bu kalemler yönünden ayrıca başlatılan takibin iptali gerektiği-
6352 sayılı K. mad. 58. ile değişik 2577 s. K. mad. 28/2 uyarınca, idareye yazılı başvuruda bulunarak, alacağının ödenmesinin talep edilmesi, 30 günlük kanuni bekleme süresinden sonra ödeme yapılmaması halinde icra takibi başlatması gerektiği- Bu hüküm kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu konuda idarenin süresiz şikayete başvurabileceği-
Şikayet ayrı bir takip yapılamayacağı noktasında olmayıp, şikayete konu takipte istenilen yargılama gideri ile vekalet ücretinin alınan mehil belgesine istinaden depo edilen teminat ile karşılandığına, bir başka deyişle yatırılan teminat ile şikayete konu takip dosyasındaki borcun takipten önce ödendiğine yönelik iken, Mahkemece bu şikayet ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, şikayete konu icra dosyasıyla yürütülen takipte tahsili istenilen yargılama gideri ile vekalet ücretinin, tasarrufun iptali davasına dayanak icra dosyasından alınan mehil belgesine istinaden depo edilen teminat ile ödendiğine ilişkin şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği (HMK. mad. 26)-
İlama aykırı olarak icra emrinde fazla talep edildiği iddia edilen alacak ve ferilere ilişkin şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre gerekirse icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği, alacağın haricen tahsil edilmesi halinde de mahkemece, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin hatalı olduğu-
İlam taşınmazın aynına ilişkin olmamakla birlikte, kal talebi de bulunduğundan ilamın fer'isi olan takibe konu vekalet ücretinin kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
Takibe dayanak ilama konu davada, davacı "davalı şirketin yazılımını yıllardır kullandıklarını, ancak artık ihtiyaçlarını karşılamadığı için yeniden sözleşme yapmadıklarını, davalının geçmiş verileri kullanmaya izin vermediğini belirterek müdahalenin önlenmesini," talep etmiş olup, "olumsuz müdahalenin önlenmesine" karar veren ilamın şahsın hukukuyla ilgili olduğu ve tarafların hukuki durumlarında, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından icrası için kesinleşmesi şartı bulunmadığı-
Kısa kararla ilamlı takip yapılamayacağı-
Aynı ilama dayanılarak aynı taraflar arasında başlatılan ilk takibin iptaline dair kararın bozulması üzerine verilen şikayetin reddi kararının kesinleşmesi ile şikayete konu diğer takibin derdest takip haline geldiği ve bu durumda aynı ilama dayanılarak yapılan bu takibinin usul ekonomisi ilkesi gereğince iptali gerektiği-
İcra takibinin haklılık durumunun takip tarihi itibariyle değerlendirilebileceği, dava konusu kiralananın aile konutu olması halinde dahi fer’i müdahil talep eden eş takip tarihine kadar kiralayana bir bildirimde bulunmadığından kira sözleşmesinin tarafı haline gelemeyeceği-
(E. hükmü içeren ve kesinleşen) Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceği-