"Şirketlerin birleşmesi neticesinde birtakım hisselerin alacaklılar adına pay defterine, Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdindeki sicil kaydına ve Merkezi Kayıt kuruluşu nezdindeki kayıt sistemine kaydına" karar verilen ilam kişiler hukukuna ilişkin, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratan ilam niteliğinde olduğundan, ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
Tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talep edilerek terditli talepte bulunulması ve mahkemece tazminata hükmedilmesi halinde, temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilamın kesinleşmeden icra takibine konulamayacağı-
İlamın takip talebine uygun şekilde tavzihi ile, "borçluların müteselsil sorumluluğuna" hükmedilerek dayanak ilamın takip talebine uygun hale geldiği anlaşıldığından takibin iptaline ilişkin başvurunun reddi gerektiği- Mahkemece "icra emrinin düzeltilmesine" karar verilmişse de, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine ilişkin kararın bozulması gerektiği-
Alacaklı vekilinin alacağın ödenmesine ilişkin başvurusunun borçlu Kurum’a tebliğ edildiği tarihe göre, alacaklının 30 günlük süre geçtikten sonra takip başlattığı anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun'un 28/2. maddesi gereği 30 günlük süre geçmeden icra takibi yapıldığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tapu iptal ve tescil davasının kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talebiyle açılan terditli davada mahkemece tazminata hükmedilse de, temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilamın kesinleşmeden icra takibine konulamayacağı-
"Şirket ortaklığından çıkarılma ile çıkarılma payı ve kar payı ödenmesine" ilişkin ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceği-
Acentaya vekil sıfatıyla icra emri çıkarılması yerinde ise de borcun tahsiline yönelik olarak acentanın malları üzerine doğrudan haciz işlemi uygulanamayacağı-
Kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği, kuralın istisnalarının yasalarda düzenlenmiş olduğu- Kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icrası ve hükmün bozulması halinde telafisi imkansız zararlara neden olabileceğinden, bu konuda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceği-
Takibin fazladan ödenen paranın istirdatına yönelik hükme ilişkin olması, yani, menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasına ilişkin olmaması halinde, ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
Kural olarak, ilamda faiz ve faizin başlangıcı konusunda hüküm bulunmaması halinde, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, ancak karar tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği-