Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan şikayetten sonra takibe dayanak ilamın tavzihinin yapıldığı, bu durumda, çıkarılan ikinci icra emriyle birinci icra emri geçerliliğini yitireceğinden ikinci icra emrine göre takibe devam edilmesi gerekeceği-
İlamın temyiz edilmesi ile alacaklı tarafından talep edilen bakiye ücret alacağı kalemi yönünden hüküm kurulmadan bu miktar için takip yapılamayacağı-
Alacaklının İdare'ye yazılı başvuru yaptıktan sonra, İYUK 28/1 maddesinde belirtilen 30 günlük süre içerisinde ödeme yapılmaması üzerine takip başlatmasında hatalı bir yön bulunmadığı-
Basın yoluyla hakarete ilişkin haksız fiil tazminatı (manevi tazminat) niteliğindeki ilamın takibi için kesinleşmesinin aranmadığı-
Satış bedelinin ödenmemesi nedeni ile tapu iptali ve tescili talebi üzerine açılan davada mahkemece taşınmazın aynının tartışıldığı ve bu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Takip konusu ilamda davalı olarak İş Merkezi Yönetim Kurulu Başkanlığının yer aldığı, ancak hüküm bölümünde bu davalıdan tahsiline karar verilen tüm alacaklardan kat maliklerininde eşit olarak sorumlu olduklarının belirtildiği, bu nedenle ilam hükmü gereğince borçlu kat malikine icra emri çıkartılarak takibe onun aleyhinde devam edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Karar kesinleşinceye kadar her aşamada feragat mümkün olup, karar ortada durdukça mahkemenin davayı yeniden ele alıp feragat nedeniyle bir karar vermesinin mümkün olmadığı-
Mahkemece, kıdem tazminatı, fazla mesai ücret alacağı ve genel tatil ücreti alacağı yönünden, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekirken, sadece bir bankanın faiz oranlarını esas alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamasını bozmayı gerektireceği-