Mahkemenin hükme esas aldığı hesap bilirkişi raporunda, davacının işgöremezlik tazminatı alacağı 74.334,07 TL. olarak tespit edildikten sonra, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 22.489,00 TL'nin güncellenmiş değeri olan 32.212,71 TL'nin hesaplanan bu bedelden düşülmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiği, mahkemenin de, bu rapordaki belirlemelere göre, davacının karşılanmayan işgöremezlik tazminatı alacağının 40.036,25 TL. olduğunu kabul ederek, bu bedelin araç maliki ve sürücüsü olan davalılardan tahsiline, davalı sigorta şirketi yönünden ise davadan feragat edildiği için karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesis ettiği anlaşılmakla, kazaya karışan aracın maliki olan davalı şirketin kazadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunu ZMSS poliçesi ile üstlenen davalı sigorta şirketinin, poliçe ile üstlendiği maluliyet zararına ilişkin limitin 57.500,00 TL. olduğu, davacı tarafça bu limitin çok altındaki 22.489,00 TL. tazminat karşılığı davalı sigorta şirketi ibra edilerek hakkındaki davadan feragat edildiği, davalı araç maliki ile davalı şirketin davacıya karşı sorumluluğunun müteselsil sorumluluk olduğu hususları gözetilmek suretiyle; davalı sigorta şirketi hakkındaki ibraname ve davadan feragatin, davalı diğer şirkete sirayet edip etmeyeceği, davacı tarafın ibra ve feragatinin davalı araç malikinin durumunu ağırlaştırıp ağırlaştırmadığı üzerinde durulmaksızın, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği-
Silahla kasten yaralama eylemine dayalı manevi tazminat istemi-
Kasten yaralama eylemine dayalı manevi tazminat istemi-
Kasten yaralama eylemine dayalı manevi tazminat istemi-
Kasten yaralama eylemine dayalı manevi tazminat istemi-
Tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları banka kredi kartından yararlanmış ve bu suretle bir menfaat elde etmiş olan davacının, davalı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket etmesi ve borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifaden kaçınması hakkın kötüye kullanılmasının tipik bir örneği olduğu-
Aldatan eşle birlikte olan kişinin tazminat sorumluluğu- Davalının, davacının eşiyle özel ilişki gerçekleştirerek davacının aile değerlerine haksız saldırı eyleminde bulunduğu ve böylece davacının kişisel değerlerine zarar vererek davacının zarar görmesine neden olduğu anlaşıldığından, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Evli olduğunu bildiği kişiyle ilişkiye giren davalının, dava dışı eşin sadakatsizlik eylemine katılması karşısında, her ikisinin de bu haksız eylemlerinden birlikte ve müteselsilen sorumluysa da, dava tarihinden sonraki bir tarihte davacı ve eşi arasındaki boşanma davasında verilen karar ile eşinin davacıya dava konusu haksız eylem nedeniyle manevi tazminat ödediği anlaşıldığından, borcun müteselsil borçlulardan dava dışı eş tarafından ödenmesi nedeniyle TBK. mad. 166 gereğince davalının sorumluluğunun ortadan kalktığı ve bu durumda manevi tazminat davasının da konusunun kalmadığı-
Eşlerin evlilik birliği nedeniyle sadakat yükümlülüğü altında olduğu- Evli olduğunu bildiği kişiyle ilişkiye giren davalının, dava dışı eşin sadakatsizlik eylemine katılması karşısında, her ikisinin de bu haksız eylemlerinden birlikte ve müteselsilen sorumlu olacakları- Haksız fiil sorumluluğu genişletilemeyeceğinden ve yansıma yoluyla manevi tazminat talep edilemeyeceğinden, davalının eyleminin çocukların kişilik haklarına da saldırı niteliğinde olduğunun kabul edilemeyeceği-
Trafik kazası sonucu oluşan maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-