Kefalet sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu ve eşlerden birinin diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceğini; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olmasının zorunlu olduğu-
Mahkemece takip tarihindeki durum ve dayanak belge nazara alınarak, kısa karara dayalı olarak ilamların icrası yolu ile takip başlatılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki borçlu şikayetinin kabulü ile, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Hakimin iki tarafın talepleriyle bağlı olması sebebiyle, talepten fazla yada farklı bir karara hükmedemeyeceği- İcra kefaletlerinin iptali talebinin dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği-
Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletlerin, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu, bu maddedeki icra kefaletlerinin müteselsil kefalet hükmünde olduğu-
İcra kefilinin kendisi yönünden henüz takip kesinleşmeden maaş haczine verdiği muvafakatın geçersiz olduğu-
İcra kefilinin, icra emri tebliği ve sürelerden feragat etmiş olsa bile, icra emri tebliğ edilip takip kesinleşmeden adı geçen icra kefilinin mallarına haciz konulamayacağı-
Üçüncü kişilerin, icra dairesi önünde takip borçlusunun borcuna kısmen veya tamamen kefil olması, diğer bir ifade ile borcun ödenmesini kısmen veya tamamen üstlenmesi halinde icra kefaleti doğacağı-
TBK. mad. 583'ün icra kefaletleri için de geçerlik şartı olduğu- Şikayetçinin, icra kefili oluğuna dair beyanının altını "kendi rızamla" ibaresi ile birlikte imzalamasına karşın, icra kefaleti yükümlülüğü altına girdiğini kendi el yazısı ile belirtmemesi ve sadece icra memurunca tanzim edilen tutanağın altını imzalaması halinde, bu icra kefaletinin geçersiz olacağı-
İpotek resmi senedinde geçen adres yetersiz yazılarak çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde ilanen tebligata esas alınamayacağı- Adresin meçhul olması halinde keyfiyetin, tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edileceği, tebliğ çıkaran mercii, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine soracağı ve zabıta vasıtası ile tahkik ve tespit ettireceği- İlanen tebligatın başvurulacak son yol olduğu, adres araştırmasının geniş bir çerçeve içerisinde ele alınıp soruşturmanın çok yönlü yapılması (resmi ve hususi müessese ve dairelerden örneğin seçim kurullarından, vergi dairesinden araştırma yapılarak) ve bundan sonuç alınmaması halinde ilanen tebliğe gidilmesi gerektiği- Yalnızca Tapu Sicil Müdürlüğünden adres sorulmakla yetinildiğinden, borçlunun adresi zabıta marifetiyle tespit ettirilmeden ilanen tebligat yapılmasının isabetsiz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- 
TBK.’nun 584. maddesi uyarınca kefilin kendi eşinin rızası olmaksızın vermiş olduğu kefaletin geçersiz olduğu-