Kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada; bilirkişilerin rapor içeriğindeki ifadeleriyle Ek-5 numaralı krokide gösterilen tahdit hattı çeliştiğinden, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığı; dosyanın aynı bilirkişilere tevdii ile ek rapor aldırılarak bahsi geçen çelişkinin giderilmesi ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmasının gerektiği-
Kabul edilen katkı payı alacağı ve katılma alacağı miktarı açıkça yazılarak denetime elverişli şekilde karar verilmesi gerektiği-
Hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihi itibarıyla kamu bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesi uyarınca söz konusu ücret zammının ancak 01.07.2020 tarihinden önce toplu iş sözleşmesinden faydalanabilecek durumda olan işçiler yönünden uygulanabileceği, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçi bakımından 01.01.2019 - 31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın en erken 01.11.2020 tarihinde mümkün olabileceği gözetildiğinde; davacının söz konusu ücret zammından faydalandırılmasının isabetli olmadığı-
Dava dilekçesinde, bakiye kaldığı belirtilen ihbar tazminatı alacağı ve bu hususun davacı tarafı bağlayacağı gözetilmeden belirtilen miktarı aşacak şekilde hesaplanan ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu-
Kadının tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebi hakkında "usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına" karar verileceği-
Dava dilekçesinde, bakiye kaldığı belirtilen ihbar tazminatı alacağı ve bu hususun davacı tarafı bağlayacağı gözetilmeden belirtilen miktarı aşacak şekilde hesaplanan ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu- Dava konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden söz konusu alacaklar hakkında "Devlet bankalarınca ABD Doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faize" hükmedilmesi gerektiği-
Arabuluculuğa başvuru tarihi dikkate alındığında, bu tarih itibarıyla toplu iş sözleşmesinin imzalanmamış olduğu aşikar olduğundan toplu iş sözleşmesinin somut davada uygulanmasının mümkün olmadığı- Dava dilekçesinde toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammının uygulanmasına yönelik bir talep bulunmadığından olayda ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının belirlenmesinde yalnızca taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücrete ilişkin oranın dikkate alınması gerektiği- Toplu iş sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde; ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrütün gerçekleşmeyeceği- Dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği-