TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - IV. Özel durumlar > - 1. Ölüm ve bedensel zarar > Madde 53 - a. Ölüm
Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin; TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniği uygulanmak suretiyle düzenlenen aktüer bilirkişi raporu ile ödeme tarihi itibariyle zararın karşılanmadığının anlaşıldığı ve yapılan ödemenin güncellenerek düşüldüğü gerekçesiyle başvurunun kabulü ile destekten yoksun kalma tazminatının 23.06.2021 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verileceği-
Uluslararası koruma statüsü sahibi kişilerin, karşılıklılık şartından muaf tutulduğu- Uluslararası koruma çeşitlerinin "mülteci", "şartlı mülteci" ve "ikincil koruma" statüleri olarak tanımlandığı- Geçici koruma sağlananların teminat gösterme yükümlülüğünden ya da karşılıklılık şartından muaf olduklarına dair bir düzenleme olmadığı;o halde, geçici koruma sağlananlar, teminat gösterme yükümlülüğünden ve karşılıklılık şartından muaf olmadığı- Davacının "mülteci" statüsünde olmadığından davacıya "şartlı mülteci" veya "ikinci koruma" statüsünün verilip verilmediğinin araştırılması gerektiği-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan, desteğin sürücüsü olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir...
Kaza tarihi itibari ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası olmaması nedeniyle Güvence Hesabı tarafından kaza tarihindeki zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçe limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere vermiş olduğu zararı karşılanacağı- İtiraz Hakem Heyetince; davacının, davalı Güvence Hesabından destek tazminatı talep etme hakkı bulunduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçeyle başvurunun reddine karar verilmesi doğru görülmediği ve bozma sebebi olduğu- Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, temyiz isteminin reddine karar verilebileceği-
Trafik kazasında sürücünün münhasıran alkol etkisi altında ve tam kusurlu olarak kaza yaptığı anlaşıldığından, ZMMS kapsamında zararın teminat dışında kaldığı ve davacı sigortacının sigortalısına rücu edebilme koşullarının oluştuğunun kabulü ile mahkemece dava dışı ölenin eşi ve çocukları tarafından davacı sigorta şirketine karşı açılan davada hesap raporu alınmadan dava sırasında taraflar arasında yapılan sulh protokolü ile 13.04.2015 tarihinde yapılan ödemenin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme yapıldığından talep edilemeyeceği gerekçesiyle lütuf ödemesi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu-
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Kaza tarihinde murisin yolcu olarak bulunduğu 34 SDR 39 plakalı otomobilin kaza tarihinde geçerli bir ZMMS poliçesi bulunup bulunmadığı, poliçe priminin yada taksitli ise ilk priminin ödenip ödenmediği hususlarının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince her bir davacı için hükmedilen miktar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle hüküm tesis edilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmediği-
Uyuşmazlık, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası (ZMSS) poliçesi bulunmayan aracın karıştığı kaza sonucu davacılar desteğinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir...