Yaralanma alt ekstremiteye ilişkin olup kazanın meydana geldiği tarih ile hükme esas alınan sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarih arasında bir yıllık sürenin geçmediği, bu nedenle hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmeden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesinin doğru olmadığı, açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının yeniden muayenesi yapılarak kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi amacıyla kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve ekindeki Özür Oranları Cetveli’ne göre yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Dosyanın incelenmesinde, davacının kaza tarihinde uzman çavuş olarak görev yaptığının anlaşıldığı, şu durumda; 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’ uyarınca davacıya ödemede bulunulup bulunulmadığı hususu araştırılarak bu ödemenin zarar verene rücû olanağı bulunduğundan tazminat miktarından düşülmesi gerekeceği- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak 5684 sayılı Kanun uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Davalı lehine hesap raporundaki veriler yönünden kazanılmış usuli bir haktan söz edilemeyecek olup, İtiraz Hakem Heyetince bozma ilamı sonrasında alınan hesap raporunda güncel verilere göre hesaplama yapılması gerekirken, bozmadan önce alınmış 2021 tarihli bilirkişi raporundaki maluliyet oranı, bozma sonrası alınan maluliyet raporundaki oran olan %8 oranı ile değiştirilmek suretiyle, 2021 yılı asgari ücret verilerine göre hesap yapılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı- Davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen rakamın maktunun altında kalmayacak şekilde 1/5' i oranında olması gerekirken, 2021 yılı AAÜT' ye göre belirlenmesinin hatalı olduğu-
Hakem heyetince, ceza dosyası (kusur raporları, karar örnekleri) getirtilerek, alanında uzman bilirkişiden kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli ve kaza tespit tespit tutanağı ile çelişkiler giderilecek şekilde rapor alındıktan sonra çıkan sonucuna göre davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek maddi tazminat miktarı takdiri gerekeceği- 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Karara esas alınan tazminat raporunda davacının bakiye ömrünün tespitinde isabetli olarak TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılmış ise de, davacının kaza tarihindeki yaşı esas alınarak TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre bakiye ömrünün belirlenmesi gerekirken hesaplama tarihindeki davacının yaşı esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu-
İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacıların teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İtiraz Hakem Heyetince, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak dosyada mevcut tüm raporlardaki tespitler de irdelenmek suretiyle maluliyete ilişkin çelişkiyi giderecek ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli yeni bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ilâ 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ilâ 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 ilâ 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve 20.02.2019 tarihinden sonra ise Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olduğundan kaza tarihinde geçerli mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu düzenlenmesi gerekeceği, eldeki davada kaza, 22.11.2017 tarihinde meydana geldiğinden, İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafından kararın temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Dosyanın incelenmesinde; davacı vekilinin dava dilekçesinde 09.09.2021 tarihinden itibaren temerrüt faizinin işletilmesini talep ettiğinin, ıslah dilekçesinde aynı talebini yinelediğinin, İtiraz Hakem Heyetince ise davacının talebi aşılmak suretiyle 25.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek faize karar verildiğinin anlaşıldığı, şu durumda İtiraz Hakem Heyetince, 6100 sayılı HMK’nın 26 ncı maddesinin 1 inci fıkrasındaki hüküm gözetilmek suretiyle davacı vekilinin talebiyle bağlı kalınarak 09.09.2021 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu- 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
TRH 2010 Yaşam Tablosu ile birlikte progresif rant formülünün uygulanması lehe olmasına rağmen, davacı vekili tarafından başvuru dilekçesinde açıkça PMF Yaşam Tablosuna göre tazminatın hesaplanması talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince PMF Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre (davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle) davacının zararının belirlenmesi gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince dava konusu trafik kazasına ilişkin varsa ceza soruşturma dosyası da dosya arasına alınarak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle tarafların olaydaki kusur oranlarının tespiti için üniversite öğretim üyelerinden veya Karayolları Genel Müdürlüğünde görevli fen heyetinden seçilecek uzman bilirkişilerden denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Sürücünün tespiti bakımından uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından Hakem heyetince, iş bu sebeple dosyadan el çekmesi gerektiği-