TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - IV. Özel durumlar > - 1. Ölüm ve bedensel zarar > Madde 53 - a. Ölüm
Trafik kazasında sürücünün münhasıran alkol etkisi altında ve tam kusurlu olarak kaza yaptığı anlaşıldığından, ZMMS kapsamında zararın teminat dışında kaldığı ve davacı sigortacının sigortalısına rücu edebilme koşullarının oluştuğunun kabulü ile mahkemece dava dışı ölenin eşi ve çocukları tarafından davacı sigorta şirketine karşı açılan davada hesap raporu alınmadan dava sırasında taraflar arasında yapılan sulh protokolü ile 13.04.2015 tarihinde yapılan ödemenin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme yapıldığından talep edilemeyeceği gerekçesiyle lütuf ödemesi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu-
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince her bir davacı için hükmedilen miktar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle hüküm tesis edilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmediği-
Uyuşmazlık, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası (ZMSS) poliçesi bulunmayan aracın karıştığı kaza sonucu davacılar desteğinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir...
Kaza tarihinde murisin yolcu olarak bulunduğu 34 SDR 39 plakalı otomobilin kaza tarihinde geçerli bir ZMMS poliçesi bulunup bulunmadığı, poliçe priminin yada taksitli ise ilk priminin ödenip ödenmediği hususlarının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlığın, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 14.10.2019 tarihli trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanın açtığı destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olduğu-
Maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabul edilmesi gerektiği - İstirdat davasında takip dosyasında yapılan ödeme hangi para birimi üzerinden yapılmışsa o para birimi üzerinden hüküm altına alınması gerekeceği - Döviz cinsinden olan takiplerde kötü niyet tazminatına hükmedilirken Merkez Bankasının efektif satış kuru karşılığının rakamsal olarak belirlenmesi suretiyle %40'ı oranında tazminata hükmedilmesi ya da doğrudan %40'ı karşılığının rakamsal değerinin belirtilmesi ve istirdadına karar verilen USD cinsinden dövize Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'un 4/a maddesi uyarınca faize hükmedilmesi gerekeceği -
Direnmeye konu miktar 1.600,86 TL tutarındaki geçici iş göremezlik tazminatından ibaret olduğundan ve bu tutar, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararını verdiği tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kaldığından, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği- "Kesinlik sınırı belirlenirken sadece direnme konusu uyuşmazlığa değil temyiz eden davalılar aleyhine hükmedilen tüm alacakların toplam miktarına bakılması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca kabul edilmediği-
Davacıların murisi olan maktul yayaya tarihinde çarpması sonucu vefat sebebiyle davacıların uğradığı zarar nedeniyle destek tazminatı ile manevi tazminat talebi-