Borçlunun aleyhinde başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin konusu olan kredi sözleşmesine dayalı alacak için hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını ileri sürdüğü ancak Bölge Adliye mahkemesince ileri sürülen bu iddianın takip şekline göre İcra Müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu durumda, Dairemizin değişen içtihadı ve İİK’nın 45. maddesi gereğince borçlunun İcra mahkemesine başvurusu İİK’nın 16/2. maddesine dayalı şikayet niteliğinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince istemin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, talebin itiraz olarak nitelendirilmesi ile yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Hukuk Genel Kurulunun 18.04.2001 tarih ve 2001/12-354 Esas, 2001/367 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile alacaklının asıl kredi borçlusu hakkında genel haciz yolu ile takip yapmasına bir engel bulunmadığı- İcra dosyalarının incelenmesinde; genel haciz yoluyla başlatılan takipte toplam alacak miktarının 1.988.519 TL olduğu, alacaklı banka lehine kredi borçlusu şirketin bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere toplam 4.400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, ilamsız takipte ipotekli taşınmazların kıymet takdirinin yapıldığı ancak icra müdürlüğünce satışın düşürüldüğü görülmekle, bahsedilen Hukuk Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere, asıl kredi borçlusu şirket yönünden takibe konu alacağın, rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olmadığının anlaşıldığı, bu durumda asıl borçlu şirket aleyhine, öncelikle rehinle temin edildiği anlaşılan alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerekirken, İİK'nın 45. maddesinde yer alan düzenlemeye aykırı olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatılmasının doğru olmadığı-
Her ne kadar ilgili kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapamayacağı, aksi halde aynı alacak için aynı borçluya karşı derdest bir icra takibi var iken mükerrer olarak ikinci bir takibin yapılmasının söz konusu olacağı, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu-
Uyuşmazlık; somut olayda alacaklı tarafından borçlular aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı icra takibine ve kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine konu borcun aynı borç ilişkisinden kaynaklanması karşısında 2004 sayılı Kanun’un 45 ve 167 nci maddeleri uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı icra takibinin iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
İİK' nın 45.maddesinde; rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki İİK'nın 167.madde hükmünün mahfuz olduğu, aynı kanunun 167.maddesinde ise; alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği-
Uyuşmazlık; somut olayda alacaklı tarafından borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı icra takibine konu borcun aynı borç ilişkisinden kaynaklanması karşısında 2004 sayılı Kanun’un 45 ve 167 nci maddeleri uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı icra takibinin iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; somut olayda alacaklı tarafından borçlu .. Şti. aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı icra takibine ve kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine konu borcun aynı borç ilişkisinden kaynaklanması karşısında 2004 sayılı Kanun’un 45 ve 167 nci maddeleri uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
12. HD. 13.09.2023 T. E: 2022/12958, K: 4941
Uyuşmazlık; 2004 sayılı Kanun’un 45 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen önce rehne başvurma zorunluluğu karşısında alacaklı banka tarafından genel haciz yolu ile ilâmsız takibe girişildikten sonra tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı takibin mükerrerlik nedeniyle iptal edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
Alacağı rehinle temin edilmiş olan rehin alacaklısı (kural olarak) ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunda olduğundan, mükerrerlik iddiasının ancak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip dışındaki diğer takipler yönünden ileri sürülebileceği (İİK 45/1)- Alacaklı vekili tarafından genel haciz yolu ile ilâmsız takibe girişildikten sonra tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verilemeyeceği-Alacaklı vekili tarafından kambiyo senetlerine özgü takip başlatılmadığından, İİK 45/3 ve 167/1'in somut olayda uygulanma kabiliyeti olmadığı (alacaklı vekilinin tercih hakkı bulunmadığı)-