Davalı 4. kişi yönünden İİK. mad. 280/1 kapsamında değerlendirme yapılarak onun kötüniyetli olduğu sonucuna varılması halinde dava konusu taşınmazın 1/4 hisse ile sınırlı olarak satışının da iptaline; aksi halde yani davalı 4. kişinin kötüniyetli olduğu kabul edilmezse, hakkındaki davanın reddine, davalı üçüncü kişi hakkındaki davanın İİK. mad. 283/2 gereğince bedele dönüşmesi nedeniyle davacının dava konusu takip dosyalarındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmazı elden çıkardığı tarihteki değeri tutarında (borçludan 1/4 hisse alındığından) tazminatın davalı 3. kişiden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği-
Mevcut haciz tutanakları, nüfus kayıtları, borçluya verilen satış vekaletleri, satış yapılan 4. kişiler ile borçlu arasındaki akrabalık ilişkileri gözönüne alındığında davalı 3.kişiler ..., ... ve ...'ın İİK'nun 280/1 maddesi kapsamında borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmazla ilgili 29.11.2004 tarihli tasarrufun iptaline; davacı vekili İİK'nun 282/2 cümle kapsamında 1.7.2013 tarihli dahili dava dilekçesi ile dava konusu 8 adet bağımsız bölümün davalı 3.kişilerden satın alan 4.ve 5 kişiler ... , ... ..., ... , ..., ... ..., ... ... ve ...in davaya dahil edilmesini talep ettiğinden talebi doğrultusunda 4.ve 5. kişilere dahili dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, bildirecekleri delillerin toplanması davaya dahil edilen 4 ve 5.kişiler yönünden yapılan satışların İİK'nun 280/1 maddesi kapsamında iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi, iptal koşulları oluştuğu takdirde davanın 4.ve 5.kişiler yönünden kabulüne, aksi takdirde 4.ve 5.kişiler yönünden iptal koşulları oluşmadığı takdirde davalı 3.kişiler ... yönünden davanın bedele dönüşmesi nedeniyle dava konusu taşınmazları elden çıkardıkları tarihlerdeki değerlerinin tespiti yönünden bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda İİK'nun 283/2 maddesi gereğince davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak nakden tazminatla sorumluluklarına karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklıya iptal edilen tasarruf oranında, taşınmazı devralan kişinin verdiği ipotekli alacaklı olanlar ile sonradan haciz uygulayan alacaklılardan önce ödeme yapılması gerektiği- Lehine müdahale edilen taraf hükmü temyiz ederse onunla birlikte hareket etme yetkisine sahip olan müdahil de hükmü lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz edebileceği, aksi halde tek başına hükmü temyiz edemeyeceği, ancak, HMK. mad. 69/1'e aykırı olarak olarak müdahil hakkında da hüküm verilmişse, fer'î müdahilin de hükmü sadece kendisi bakımından (hükmün kendisine ilişkin bölümünü) temyiz edebileceği-
İİK. mad. 281 uyarınca, taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz konabileceği, bu ihtiyati haczin mahkemenin karar tarihinde kesin hacze dönüşeceği ve sıra cetvelinde dikkate alınacağı, ancak ihtiyati haczin bu şekilde kesin hacze dönüşebilmesi ve sıra cetvelinde dikkate alınabilmesi için taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin "ihtiyati tedbir" değil, "ihtiyati haciz" olması gerektiği- İcra müdürlüğünün sıra cetvelini düzenlerken satışı yapılan parselin tapu kaydına konulan ihtiyati tedbiri ihtiyati haciz olarak kabul ettiği ve bu şekilde davalının alacağını 1. sıraya aldığı, mahkemece taşınmazın tapu kaydına üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla şerh edilen ihtiyati tedbirin konulduğu tarih itibariyle yürürlükte olan HUMK. mad. 101 uyarınca ihtiyati tedbir olduğu, İİK mad. 281'e göre konulan ihtiyati haciz olmadığı, bu sebeple icra müdürlüğünün sıra cetvelini düzenlerken taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyati tedbirin "ihtiyati haciz" olarak kabul ederek, şikayet olunanın alacağını bu ihtiyati tedbire göre birinci sıraya almasının hatalı olduğu- İcra dosyasında, alacaklı şikayet olunan vekilinin tasarrufun iptali davası sonuçlandıktan sonra davaya konu taşınmazlara karar gereğince şerh ettirdiği haczin dikkate alınması gerektiği-
İlamda faiz hakkında bir hüküm bulunmasa dahi, ilamda yazılı alacak karar tarihinde muaccel olacağından, bu tarihten itibaren faiz istenebileceği-İlamda yazılı icra inkar tazminatı ile harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacaklarına, muaccel hale geldikleri karar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi mümkün olup, icra müdürlüğünce de ilamda hükmedilen fer'i alacaklara ve icra inkar tazminatına açıklanan ilkeye uygun faiz hesaplanmak suretiyle muhtıra düzenlenmesi gerektiğinden mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali istemine ilişkin davanın sabit olması halinde, davacıya borçlu aleyhinde yürütülen takiplerdeki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olmak üzere taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınması gerekeceği; sınırlama konulmadan ve borçlu aleyhinde yürütülen icra takip dosyalarının numaraları belirtilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Bir başka tasarrufun iptali davasında davalı üçüncü kişinin İİK 283/2 gereğince tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi üzerine tazminatın icra dosyasına ödenerek ibraname alındığı anlaşıldığından, anılan taşınmaz yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiği-
Davacı banka tarafından ibraz edilen borçlu şirkete ait mizan tablosundan davalı üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında cari hesap ilişkisinin olduğunun anlaşıldığı, tacir olan tarafların taşınmazı satın almadan yaklaşık 4 ay önce bedel ödemelerinin yaşam deneyimlerine aykırı olduğu, bu durumda, davalı üçüncü kişi şirketin, borçlu şirketin mali durumunu ve alacaklılardan mal kaçırma amacını bildiğinin kabulü ile bu tasarrufun iptali gerekeceği- Tasarrufun iptali davalarında, 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde, İİK'nın 283/2 maddesi uyarınca davanın bedele dönüşeceği ve üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekeceği-
TBK' nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasında, alacağın doğumu iptali istenen tasarruftan önce olduğundan davanın esasına girilerek tasarrufun muvazaalı olup olmadığının mevcut delillere göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazın; borçlu tarafından davalı kişiye, davalı kişiden de 4. kişiye devredilmesi halinde 4. kişinin davada davalı olarak gösterilmemesi veyahut yargılama sırasında davaya dahil edilmemesi halinde taşınmaz yönünden kurulan hükmün infaz kabiliyetinin bulunmayacağı- Davalı 3. kişinin yargılama sırasında ölmesi halinde mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, bildirecekleri deliller toplandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği- Davalı 4.kişi yönünden iptal kararı verilebilmesi için onun kötüniyetli olduğunun yani borçlunun durumunu ve amacını bilen veya bilebilecek kişilerden olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiği- Bedel farkının varlığı 4.kişi yönünden iptal nedeni olarak kabul edilemeyeceği- Davalıyı şahsen tanımadığını ifade eden tanığın duyuma dayalı beyanının hükme esas alınmasının isabetli olmadığı-
