Tasarrufun iptali davalarının amacı, borçlunun alacağın tahsilini engellemek için menkul ve gayrimenkullerini devretmesi nedeni ile bu tasarrufların iptali suretiyle alacaklının alacağının bu yolla tahsil imkanı sağladığı, bu nedenle öncelikle tasarrufa konu malın borçluya ait bir mal olması bir başka anlatımla tasarrufun borçlu tarafından yapılması gerekeceği-
Davalının açtığı tasarrufun iptali davası kendisine bir mülkiyet hakkı tanımayacağından, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada bekletici mesele yapılmasına gerek bulunmadığı- Yöresel adetlere göre ürünün ne kadarının yaş ve ne kadarının kuru olarak piyasaya sürüldüğünün tespit edilmesi, meteroloji ve ilçe tarım müdürlüğünden davalı savunmasında belirtilen don olayı nedeni ile ecrimisil talep edilen yılda ürün kaybı olup olmadığının, eğer var ise ne kadar olduğunun belirlenmesi, davacının faiz talebi konusunda da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği- Dava kısmen kabul edildiğine göre, yargılama giderlerinin kabul-ret oranında taraflara yükletilmesi gerektiği-
Borçlu ile davalı dördüncü kişinin aynı sokakta oturdukları, zabıta araştırmasından, dördüncü kişinin, satışa rağmen, borçlunun kendi beyanı ile dava konusu taşınmazda inşaat yaptırdıklarını belirttiğinin anlaşıldığından, davalı dördüncü kişinin, borçlunun mali durumu hakkında bilgi sahibi olduğu, yani, dördüncü kişinin iyiniyetli olmadığı- Dava konusu taşınmazın yargılama sırasında davalı dördüncü kişi tarafından dava dışı bir başka şahsa, onun tarafından da bir başka şahsa satıldığı, ancak davacı tarafından bu şahısların davaya dahil edilmediği anlaşıldığından, İİK. mad. 283/2 gereğince davalı üçüncü ve kişinin taşınmazı elden çıkardıkları tarihteki gerçek bedelleri üzerinden tazminatla sorumlu tutulması gerektiği-
TBK m. 19 gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkin açlan davada, davacının muvazaalı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için davacının danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve muvazaalı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerektiği-
Davalı üçüncü kişinin taşınmazları elinden çıkardığı tarihteki gerçek değerleri üzerinden alacak miktarı kadar tazminattan sorumlu tutulması gerekeceği (6183 s. K. mad. 31)- Dördüncü kişi olarak kötü niyetli oldukları ispatlanamayanlar yönünden tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği- 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
Muvazaaya dayalı davalarda, davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı, davacının iddiasını kanıtlaması halinde, iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden yetki verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazın borçlu tarafından satılmış olmasına rağmen dört yıl boyunca davalı borçlu ve kızı tarafından bedelsiz kullanılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı bu nedenle açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarında aciz belgesi sunma zorunluğunun olmadığı-
Tasarrufun iptaline konu malın elden çıkarılması nedeni ile bedelinin nakden tazminine ilişkin dava sırasında verilen ihtiyati haczin infazı ile ilgili şikayette, İİK. mad. 261/son uyarınca, infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu-
Borçlu ile davalı üçüncü kişinin anne-kız olması nedeniyle, 6183 s.K. mad. 28/1-2 ve 30 gereğince, tasarrufun iptale tabi olacağı, borçlu ile üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, davalı borçlu yönünden de davanın kabulüne, davalı üçüncü kişi hakkındaki dava bedele dönüştüğünden belirlenen tazminatın davalı üçüncü kişiden davacının dava konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak tahsiline, vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin davalı borçlu ve davalı üçüncü kişiden müşterek ve mütesilsilen tahsiline karar verilmesi gerekeceği- (5904 s. K. mad. 35 ile değişik) Avukatlık Kanun'un 168. maddesi uyarınca, 6183 s. K. uyarınca açılan ve reddedilen tasarrufun iptali davasında, davalı dördüncü kişi yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekeceği-
Davacının alacağının kesinleşmiş olduğu, borçlu davalı ile 3. kişinin okul arkadaşı oldukları, dolayısıyla aralarındaki tasarrufun iptale tabi olduğu, ancak tasarrufa konu taşınmazın borçlunun borcundan dolayı cebri icra yolu ile satıldığı ve 3. kişi olan davalıya kalan para olmadığı anlaşıldığından, davacının dava açmakta haklı olduğunun kabulü ile davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
