Haciz tarihinde takip borçlusu adına kayıtlı olduğu anlaşılan taşınmazlara haciz uygulanabileceği- Tasarrufun iptali davası sonunda mülkiyetin el değiştirmeyeceği- Tasarrufun iptali davasının “ayni” değil “şahsi” dava niteliğinde olduğu-
Tasarrufun iptali davası sonucunda verilen ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği-
Alacaklı vekilinin 3 gün içinde istihkak iddiasına itirazda bulunmaması halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağından bu durumda icra müdürlüğünce dava konusu hacizli mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verileceğinden üçüncü kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararının bulunmayacağı, açılmış olan davada da alacaklının davalı olarak gösterilmesine gerek bulunmayacağı- Karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının konusunu istihkak iddia edilen malların oluşturduğu ve  sadece dava konusu hacizli mallarla ilgili olarak borçlu ve 3.kişi arasında yapılan devir işleminin takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken "işletmenin devir işleminin de iptaline" karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı borçlu tarafından, davalı 3.kişiye takyidatlarıyla temlik edilen taşınmazın, davalı borçlunun daha önce doğan bir borcundan dolayı, tapu kaydına tesis edilen rehin hakkı nedeniyle başka bir icra dosyasında cebri icra yoluyla satıldığı ve son maliklere herhangi bir bedel kalmadığından, mahkemece, "konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Tasarrufun iptali davasını kazanmış olan alacaklı hakkında, İİK’nun 143/IV hükmünün uygulanmayacağı (İptal davasını kazanmış olan alacaklının alacağına faiz yürütülebileceği)-
«Muvazaalı icra takibinin ve takip sonucunda borçlunun taşınmazı üzerine konulan hacizlerin iptali» istemiyle açılmış olan tasarrufun iptali davasının mahkemece yerinde görülmesi halinde «….hakkında …. icra müdürlüğünün ….. sayılı dosyasında yapılmış olan icra takibinin, davacının davalılardan ….. hakkında ….. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında yaptığı icra takibinin geçersiz bulduğunun tespitine» ya da «danışıklı olduğu saptanan icra takibinin iptaline gerek kalmaksızın, davalılar arasındaki icra takibinin davacı yönünden geçersiz olduğunun tespitine» şeklinde karar vermesi gerekir, yoksa «….icra takibin iptaliyle bu icra takibine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılması» ş e k l i n d e karar verilemeyeceği-
Tasarrufun iptali davasının kabulle sonuçlanması halinde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olamayacağından, "dava konusu taşınmazlar üzerine konmuş olan ihtiyati haczin (ihtiyati tedbirin) kararın kesinleşmesine (ya da; kararın kesinleşmesinden bir ay sonrasına) kadar devamına" karar verilemeyeceği–
Dava konusu edilen taşınmazları davalı borçlu şirketten satın alan davalı ve ondan satın alan davalılar borçlu şirket yetkilisinin halaoğulları olup davalı borçlu şirket’in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğundan, taşınmazları ellerinden çıkardıkları tarihteki gerçek bedel ile sorumlu tutulmaları gerektiği-