Taşınmazın satış bedeline üzerindeki ipotek değeri de ilave edilmiş ise de, ipotek bedelinin davalılar tarafından ödenmediği, bu bedelin cebri icra yolu ile satılarak tahsili cihetine gidildiği görüldüğünden, dava konusu mal ,borçlunun borcu nedeniyle davalı üçüncü kişinin elinden çıkmış olduğundan, üçüncü kişi cebri icra sonucu yapılan satıştan elinde artan bir para kalır ise o miktar ile sorumlu olacağı- "Atölye" niteliğindeki taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun İİK.nın 280/son maddesi uyarınca "ticari işletmenin devri" niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Davalı borçlu şirket ile davalı 3. kişi şirket arasında ticari ilişkilerinin bulunduğunun belirlendiği, davalı 3. kişi şirket temsilcisinin beyanlarından "borçlu şirketin ödeme kabiliyetini yitirdiğini bildiği" anlaşıldığı, bu bakımdan 3. kişi konumundaki davalı şirketin borçlu davalı şirketin alacaklıları ızrar kastını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle alacağın temliki şeklinde yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesinin gerekeceği- Tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde sadece alacak ve ferileri ile sınırlı olacak şekilde iptaline karar verilmesi gerektiği ve infazda tereddüt yaratacak şekilde icra dosya numarası belirtilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Tasarrufun iptal davasında davacı alacaklının (2006 yılı ocak ayından 2008 aralık ayına kadar olan döneme ilişkin) vergi borcundan kaynaklanan alacağı hesaplanırken, vadesi geçen vergi borcu miktarının esas alınmasının hatalı olacağı- Davacının alacak ve ferilerinin vade tarihine göre değil asıl alacağın; borcun doğduğu tarih, gecikme faizinin ise vade tarihine göre hesaplanması gerektiğinden bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı, ek rapor veya yeni bir hesap uzmanı bilirkişiden 2006 yılı ocak ayından iptale konu tasarruf tarihine kadar olan idare alacağı ve fer'ileri konusunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlu ile davalı üçüncü kişinin birbirini tanıdığı, tasarrufa konu edilen taşınmazın da davalı üçüncü kişinin sahibi olduğu şirketten satın aldığı, aldığı taşınmazın bedelini ödeyemediği, ayrıca üçüncü kişi davalının, borçlu davalının kullandığı kredinin kefili olduğu, bu kredi borcunun davalı tarafından ödenememesi nedeniyle üçüncü kişi davalı tarafından ödendiği, böylece üçüncü kişinin, borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğu ve tasarrufa konu taşınmaz üçüncü kişi tarafından da elden çıkarıldığından, üçüncü kişi olan davalının taşınmazı elden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında -davacının alacağından fazla olmamak üzere- tazminata mahkûm edilmesi (İİK. mad. 283/II) gerekeceği-
İlama uygun olmayan icra emrinde fazla hesaplanan miktarın iptalinin talep edilen davada, borçlu talebi nazara alınmadan ve talep aşılarak belirtilen miktar yönünden icra emrinin iptaline karar verilemeyeceği-
Davalı borçlu tarafından diğer davalılara verilen dava konusu senetlerin alacaklılarının davalılar olmadığı, adı geçen davalılar tarafından yapılan tabinin dayanağı senetlerin muvazaalı olarak düzenlendiği, ikrazatçı kişinin, ödünç sözleşmesi hükümleri uyarınca sözleşmedeki alacaklarının her zaman takibinin de mümkün olacağı, davalılar cevap dilekçesinde bu durumu açıklamış olmaları nedeniyle davacı şirketlere, borçlu şirket tarafından diğer davalılarla yapılan işlemin davacı alacağının karşılanmasını engellemek amacıyla düzenlendiği gerekçesiyle İİK. mad. 277 vd. gereğince davanın kabulüne, davacı şirketler tarafından yapılan icra takiplerinden dolayı davalı borçlu şirketin icra takip dosyalarında borçlanma işlemine ilişkin tasarrufunun iptaline, davacılara bu icra takipleri nedeniyle ile yapılan tasarruftan dolayı cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davalı-borçlunun borcundan dolayı, dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile satılması halinde, üçüncü kişi konumundaki davalının elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulacağını, eğer üçüncü kişinin elinde bir bedel kalmazsa, mahkemece "konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ancak davalıların dava açılmasına neden olmalarından dolayı yargılama gideri ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekeceği-
Satış ile 3. kişiye geçen mülkiyetin, tasarrufun iptaline karar verilmesi halinde borçluya geri dönmeyeceği- Taşınmazın maliki olan iptal davasında davalı olarak yer alan 3. kişinin ihalenin feshini istemeye hakkı olduğu-
Tasarrufun iptali davası-
Tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-