Üçüncü bir şahsın taahhütte bulunması için borcu icra kefaleti ile yüklenmesi gerektiği, sadece şirketi borçlandırıcı işlem yapma ve temsil yetkisi bulunan sanığın taahhüde konu şirket borcundan dolayı kişisel sorumluluğu bulunmadığından, ödeme taahhüdünü ihlâl suçunun oluşmayacağı- Kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesi ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamayacağından, "sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi" nedeniyle kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağı-
Harcı yatırılmayan ıslaha değer verilemeyeceğinden, ıslah dilekçesindeki miktara göre vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu iddiası- Davada toplam talep edilen değer üzerinden alınması gereken harcın maktu harcın altında kaldığı, davacı tarafça da (90,70 TL) maktu harç yatırıldığı, yani, davacının ödemiş olduğu peşin harcın, ıslah edilen kısım için ödenecek harcı da kapsadığı anlaşıldığından, davada reddine karar verilen miktarın dava ve ıslah dilekçesindeki toplam talep edilen miktara göre belirlenerek davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Eser sözleşmesindeki cezai şartının yabancı para birimi ile belirlenebileceği- Dava tarihindeki kur üzerinden vekalet ücreti hesaplanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı- "Mahkemece yabancı para cinsinden hüküm kurulduğundan, vekâlet ücretinin de döviz alacağının karar tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı ve yine karar tarihindeki AAÜT dikkate alınarak hesaplanması gerektiği" görüşünün benimsendiği- "Yabancı paranın değeri serbest kur rejimi nedeniyle sürekli değiştiğinden, yasal sınırların belirlenmesinde ve vekalet ücretinin takdirinde hüküm tarihinin esas alınması gerektiği, hükmolunan şeyin gerçek ve güncel değerini yansıtması, taraflara yüklenen hak ve borçların yabancı paranın hüküm tarihinde TL karşılığının olacağı ilam icra dairesi aracılığıyla infaza verildiğinde; bu değerin esas alınacağı gözetildiğinde, gerek vekalet ücreti gerekse genel olarak parasal sınırların belirlenmesinde kullanılan ölçütlere göre temyiz sınırı ve harç bakımından yabancı paranın karar tarihindeki kur karşılığının esas alınması gerektiği" görüşünün de benimsendiği-
İpoteğin fekkine ilişkin davalarda dava değeri olan ipotek bedeli üzerinden nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ("Davacının dava tarihinden önce ipoteğin kaldırılmasını talep etmediği, ipoteğin kaldırılması için davacı tarafından ipotek fek masrafı ödenmesi gerektiği, davacının kötüniyetli olarak vekalet ücreti kazanma amacıyla davayı açtığı, hakkın kötüye kullanıldığı" iddialarının kabul görmediği)-
Dava, 2006/2007 kampanya dönemi pancar ve yaş pancar posası nakliye hizmet alımı tip sözleşmesi uyarınca davacı hak edişlerinden fiyat farkı adı altında kesilen paranın, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kısmen davalıdan tahsili istemine ilişkindir...
6183 s. Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davaların görülebilmesi için, diğer genel dava koşullarının yanında davacı alacaklının, davalı borçlu hakkında 'kesinleşmiş bir takibinin bulunmasına' ilişkin özel dava koşulunun da mahkemece re'sen araştırılması gerekeceği- Avukatlık Kanunu uyarınca "6183 s. Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirleneceğinden" davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin 'maktu' hesaplanması gerekirken 'nispi' hesaplanması ve davanın tazminata dönüşmesi halinde, bedelin sadece üçüncü kişiden tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan duruşmaya davacı vekilinin de katıldığı, yargılamanın başından itibaren de davacının vekil ile temsil edildiği, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince istinaf aşamasındaki haklılık durumu da gözetilerek istinaf aşamasında duruşmaya katılan davacı taraf yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Irak'ta bulunan işyerinde çalışan beton santral operatörünün işçilik alacaklarına ilişkin avans ödemesinin yabancı para cinsinden (USD) olduğu, ödemeye ilişkin yasal faizin; devlet bankalarının o yabancı para (USD) ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı olarak tespit edilmesi gerektiği- İşçinin yabancı para alacağı olduğundan karar tarihinden itibaren gösterge niteliğindeki TCMB USD efektif satış kuruna göre kabul edilen toplam alacak miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT esas alınarak vekâlet ücretine takdir edilmesi gerektiği-
1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdirinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bozma kararı dışında kalarak kesinleşen bir hususta mahkemece yargılama yapılmaması gerektiği- Mahkemenin birinci bozma kararında bozma sebebi yapılmayan fazla çalışma ücreti hesabının bozmaya uyulmasına rağmen yeniden hesaplanması hatalı olup mahkemece sadece uyulan bozma kararı doğrultusunda, davacının verimliliği teşvik primi alıp almadığının araştırılması, almışsa miktarı tespit edilerek hesaplanan fazla çalışma ücretinden mahsup edilmesi gerektiği- Hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT’nin 22. maddesine göre tam vekâlet ücreti üzerinden seri dosya sayısına göre yapılacak oranla hesaplanacak vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-