Haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkin davada, yangınla mücadele ve yangın riskine neden olabilecek yapılaşmaları önlemek, kamu yasaları uyarınca belediyelere verilmiş kamu görevleri arasında olup bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin, belediyelerin hizmet kusurunu oluşturduğu- Hizmet kusuru dolayısıyla uğranılan zararların ödetilmesi isteklerinin "tam yargı davası"nın konusunu oluşturduğu ve İYUK mad. 2/1-b gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde açılması gerektiği-
Hakkında usulüne göre açılmış bir dava bulunmayan şirkete dava dilekçesi tebliğ edilerek davaya dahil edildiği anlaşılmışsa da, dahili dava yolu ile taraf değiştirilemeyeceği ve davalı sıfatı da kazandırılamayacağı; bu durumda hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan şirket hakkında "karar verilmesine yer olmadığı"na şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Sulama kanalından sızan suların taşınmaza verdiği zararın giderilmesi talebine ilişkin davada,  kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararların idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde olduğu ve tam yargı davasının konusunu oluşturduğu, bu durumda, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği ve bu nedenle davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Haksiz fiil sonucu manevi tazminat isteminde yetkili mahkemenin bulunmasında HMK 16'nın dikkate alınacağı; HMK. 6'nın yanında zarar gören davacının oturduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu-
Davanın dayanağı olan eylem haksız fiil niteliğinde olduğundan, dava konusu eylemi gerçekleştiren davalı yüklenici şirketlerin, mülga 818 sayılı BK'nun 41. maddesi uyarınca haksız eylemin faili olarak meydana gelen zarardan sorumlu oldukları ve taraf sıfatlarının bulunduğu gözetilerek, davalı şirketler yönünden işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Haksız eyleme dayalı manevi tazminat istemine ilişkin davada, davalı, kamu görevinin icrası sırasında yürüttüğü görev kapsamında yaptığı eylem nedeniyle dava edildiğinden, Anayasa'nın 129/5 maddesi uyarınca kamu görevlisi durumundaki davalıya husumet yöneltilemeyeceği-
Dava, davalı idarenin eyleminden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, idari eylem ve işlemlerden doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekeceği-
Termik santralinin çevreye verdiği zarar nedeniyle haksız fiilden doğan zararın tazmini istemine ilişkin davada, tapudaki vasfı 2 adet besi ahırı, kargir ev, kerpiç ev, samanlık, depo ve tarla olan parsel yönünden yüz ölçümünün tamamı ekili olarak değerlendirilip zarar hesaplanmasının isabetsiz olduğu-  Zarar tarihinden sonra ifraz olan parsel yönünden ise tedavül kayıtları getirtilerek zarar tarihi itibari ile mülkiyet durumunun tespitiyle bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, bir kamu tüzel kişisi olup, kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemlerinin de kamusal nitelikte olduğu- Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargının görevli olduğu (2577 sayılı İYUY. m.2)-
Termik santralinin çevreye verdiği zarar nedeniyle haksız fiilden doğan zararın tazmini istemine ilişkin davada, davacının bu parsellere ürün ekerken ektiği ürünün davalı kurumun işlettiği santralden dolayı zarar görebileceğini bilmesine karşın kiralama yaptığı anlaşıldığından emsal dosyalardaki gibi belirli bir oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-