Her ne kadar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu veya başka bir kanunda, verilen sürede yapılacak işlerin detayının gösterilmesi ve kesin süreye uyulmaması halinde doğacak sonuçların hatırlatılması ile ilgili bir hüküm bulunmamakta ise de; yasada, ilgili tarafın, kesin süreye uymamasının doğuracağı sonucun açık olarak anlatılması, süreye uymadığı takdirde davanın reddedileceğinin açıkça bildirilmesi suretiyle uyarılması gerektiği hususunda uygulamaya gidilmesini önleyen yasal bir engelin bulunmadığı, aksine belirtilen yolun izlenmesinin ve tarafların uyarılmasının hak arama özgürlüğünün de bir sonucu olduğu, davanın asil veya vekil tarafından takip edilmesi durumu için bir ayrımın yapılmadığı-
B.K.nun 53. maddesiyle Ceza Hukuku ile Medeni Hukuk arasındaki ilişkiye yer verildiği, madde irdelenirken Ceza Mahkemesinin “delil yetersizliğine dayanan beraat kararının” hukuk hakimini bağlamayacağı ancak beraat kararı bir maddi olguyu tesbit ediyorsa bu kararın hukuk hakimini bağlayacağı, beraat kararı suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin kesin olarak tesbiti olgusuna dayanıyorsa, bu kararın hukuk hakimini de bağlayacağı, bundan başka kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı-
Hacir altına alınarak kendisine vasi tayin edilen davalının dava ehliyeti olmadığı, davalı aleyhine açılan davanın yasal temsilcisi tarafından takip edilmesi gerekeceği- Basiretli bir yöneticinin psikolojik bir rahatsızlığı olan kişinin tehlike oluşturabileceğini, tamamen iyileştiği anlaşılmadan göreve başlatılmamasını bilmesi ve buna göre davranması gerektiği-
Hakimin manevi tazminata karar verme yetkisinin “özel haller” ve “adalet ”ile sınırlı olduğu, MK. 4 uyarınca, “hakimin takdir hakkını hak ve nasafate uygun şekilde” kullanması ve bunu yaparken, tarafların kusur oranını, sıfatını, bulunduğu sosyal ve ekonomik durumunu araştırarak ve takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstererek, istek sahibinin olaydan duyduğu acıyı gözönüne alarak ve davalıyı da ekonomik yönden zor (müzayaka) duruma düşürmeyecek bir miktara hükmetmesi gerekeceği–
Banka işlemlerinin yürütülmesi sırasında hesap sahibi için mevduat kartı düzenlendiği ve bu kartın üzerine kimlik bilgileri ile imza örneğinin alındığı, hesaptan para çekmek isteyen kimsenin nüfus cüzdanı olmadığı takdirde banka yetkililerinin normalin üzerinde özen gösterme yükümlülüğünün bulunduğu, mevduat kartının üzerindeki imza ile noterde düzenlenen cüzdan kayıp beyannamesindeki imza ve paranın çekilmesi sırasında alınan imzanın özenle karşılaştırılmasının gerekeceği, somut olayda, para çekmek isteyen kimsenin cüzdanı olmadığı anlaşıldığından, noterden cüzdan kayıp ibranamesinin istendiği ve bu belgenin getirilmesi üzerine ödeme yapıldığı, ancak imzalar arasında gözle görülür biçimde farklılık bulunduğundan, bu nedenle davalıların gerekli özeni göstermedikleri açık olduğundan, zarar miktarı araştırılarak hüküm kurulması gerekirken, kusurlu bulunmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
M.K. 24 (ve BK.49; şimdi; TBK. mad. 58) ile koruma altına alınmış olan “kişilik hakları”na yönelen saldırıların değerlendirilme kapsamı–
Haksız eylemin idari bir işlemin uygulanması sonucu meydana geldiği anlaşılırsa uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesinin gerekeceği-
Kamu davası sonunda davacıya ait otomobilin gümrük kaçağı olmadığının sabit olduğu- Başlangıçta bunun kaçak olabileceğinden kuşku duyulmuş olmasının ona elkoymuş olan davalı idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı- Bakımsız kalmaktan oluşan zararın araç davalının deposunda bulunduğu sırada ve o nedenle gerçekleştiği bu durumda idare böyle bir zarar varsa ondan sorumlu olduğu gibi depoda kaldığı sürece onun kullanılmamış olmasından doğan zarardan da sorumlu olduğu- 
Danıştay'ca verilen yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının uygulanmamasının, bu kararları uygulamayan kamu görevlilerinin tazminat ile sorumlu tutulması için yeterli olduğu ve sorumluluk için ayrıca; kin, hınç, düşmanlık ve benzeri duyguların etkisi altında davrandıklarının araştırılmasının gerekmeyeceği- Yürütmenin durdurulması kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu yönüne gidilebilmesi için, ilgilinin açmış olduğu iptal davası sonucunun beklenmesine gerek olmadığı-