Davacı tarafından inşa edildiği ihtilafsız olan dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu parsel hakkında paydaşlar arasında derdest bulunan ortaklığın giderilmesi davası sonunda taşınmazın muhdesatla birlikte satılarak yıkılması durumunun yanı sıra; tapuda mevcut zemin paydaşları veya ortaklığın giderilmesi davası sonucunda taşınmazı satın alan yeni zemin malikinin men’i müdahale ve kal davası açmak suretiyle davacı muhtesat sahibine taşınmazdan el çektirme ihtimalinin bulunduğu, bu itibarla hukuken himaye edilmesi gereken hakkı yakın bir tehlike altında bulunan davacının eldeki tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Malzeme maliki koşulları varsa arazi malikinden arsa ve inşaatın mülkiyetine geçirilmesini isteyebileceği gibi, tazminat talebinde de bulunabileceği, malzeme maliki ve arazi sahibi iyiniyetli ise malzeme sahibine muhik bir tazminat ödenmesi gerekeceği ve muhik tazminatın tespit ve takdirinin hakime ait olduğu-
Ortaklığın giderilmesi davasında, dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre zeminde pay sahibi olanların her birinin arsa bedelinde; binanın müteahhit tarafından yapılıp satıldığı haline göre belirlenen bina bedelinde ve ayrıca toplam 12 daireyi müteahhitten satın aldıktan sonra yaptıkları değer artırıcı giderlerin bunu yapan ve daireleri fiilen kullanan paydaşların bu katkılarının belirlenen bedellerdeki yüzde oranları ve her üç husus da göz önünde bulundurularak her birinin toplam satış bedeli üzerindeki yüzde oranları gösterilen bilirkişi raporu göz önünde tutularak daireler içerisinde yapılan değer artırıcı giderlerin bu giderleri yapmış olan ve daireleri fiilen kullanan paydaşlara toplam satış bedeli üzerinden belirlenen oranda ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Arza tabi olan yapının arzdan ayrı düşünülemeyeceği-
Mülkiyet hakkı sahiplerinin malzeme malikine ödemesi gereken tazminat levazımın en az kıymeti yani arazi maliklerinin mülkiyetindeki arsa üzerine yapılan binanın malikler için arz ettiği “subjektif’ değer olduğu, mahkemece takdir yetkisi kullanılarak bulunacak değerin tazminat olarak hüküm altına alınması yerine arazi maliklerinin malzemenin dava tarihindeki rayiç değeri ile sorumlu tutulmasının doğru olmayacağı-
Arazi sahibinin haksız yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekeceği-
Davacının üzerine meyve ağaçlan diktiği Hazine 'ye ait yerin kuru mülkiyetini satın alan davalının, meyve ağaçlarının bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya iade etmesinin gerekeceği-
Başkasının arsası üzerine kendi malzemesi ile inşaat yapan veya kendisine ait fidanları başkasının arazisine diken malzeme malikinin Türk Medeni Kanunun 723. maddesine dayanılarak arazi malikinden uygun bir tazminat isteme hakkı varsa da bunun için arsa sahibinin yapılan binanın ve dikilen ağaçların kaldırılmasını istememesi veya bu isteği fahiş zarara yol açacağı için reddedilmiş olması gerekeceği-
Malzeme sahibi veya arsa sahibinin iyiniyetli veya kötüniyetli olmaları TMK 723 hükmünce sadece takdir edilecek tazminat miktarıyla ilişkili olup, mal­zeme sahibi kötüniyetli olsa bile arz sahibi malzemenin en az kıymeti kadar tazminat ödemekle yükümlü tutulacağı-