Hazine adına kayıtlı olan taşınmaza davacının ağaç diktiği dosya kapsamı ile sabit olduğundan, iyiniyetli olarak kabulüne olanak olmadığı- Dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların sökülüp götürülürse hayatiyetini kaybedeceği, ekonomik değer taşımaları nedeniyle de aşırı zarar ortaya çıkacağı açık olup, sökülüp götürülmemesi durumunda ise de arazi sahibi olan davalı sebepsiz zenginleşeceğinden arsa sahibi davalının ağaçlar nedeniyle iyiniyetli olmayan malzeme sahibine bir miktar tazminat ödemesi gerektiği- Ödenecek tazminat ağaçların arazi maliki davacı için arz ettiği subjektif değeri aşamayacağından burada olayların özelliğine bakan hakimin Türk Medeni Kanunu mad. 4 'ün kendisine tanıdığı takdir yetkisini kullanması gerektiği-
Hazine adına kayıtlı olan taşınmaza davacının ağaç diktiği dosya kapsamı ile sabit olduğundan, iyiniyetli olarak kabulüne olanak olmadığı- Dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların sökülüp götürülürse hayatiyetini kaybedeceği, ekonomik değer taşımaları nedeniyle de aşırı zarar ortaya çıkacağı açık olup, sökülüp götürülmemesi durumunda ise de arazi sahibi olan davalı sebepsiz zenginleşeceğinden arsa sahibi davalının ağaçlar nedeniyle iyiniyetli olmayan malzeme sahibine bir miktar tazminat ödemesi gerektiği- Ödenecek tazminat ağaçların arazi maliki davacı için arz ettiği subjektif değeri aşamayacağından burada olayların özelliğine bakan hakimin Türk Medeni Kanunu mad. 4 'ün kendisine tanıdığı takdir yetkisini kullanması gerektiği-
Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalılar iyi niyetli olamayacağından Türk Medeni Kanunun 722,723,724 ve 725.maddelerinin eldeki davada uygulama yeri bulamayacağının şüphesiz olduğu ve mahkemece el atmanın önlenmesi ile birlikte yıkım isteminin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalılar iyiniyetli olamayacağından yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacıya ait taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği gözetilerek el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, savunma yoluyla ileri sürülen temliken tescil isteminin ise reddine karar verilmesi gerektiği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebine ilişkin davada, temliken tescile konu olacak taşınmaza yapılacak binanın sürekli, esaslı ve mütemmim cüz (tamamlayıcı parça) niteliğini taşıması gerekip bilirkişinin raporuna ekli krokide (A) ile ve kırmızı renkle gösterilen 17.29 m2 lik alanda “sundurma” ve “tel örgü” vasfındaki yapılar taşınmazın tamamlayıcı parçası niteliği taşımadığından temliken tescil istemine konu edilemeyeceğinden asıl davanın yanında eski hale getirme talebinin de kabulüne, temliken tescil isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, dava tarihindeki rayiç bedelini hesaplayarak, bulunacak bedeli davacılar-birleştirilen dosya davalılarına depo ettirerek, bedel depo edildiği takdirde tapu sicilinde davalılar-birleştirilen dosya davacılarının murisi lehine yapılan belirtmeyi terkin ederek dava bu şekilde kabul edilip, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Çaplı taşınmaza inşaat yapılması durumunda kural olarak iyiniyet iddiasında bulunulamayıp, temliken tescil isteyen davacının iyiniyet iddiası başkaca delillerle de kanıtlanamadığından, sübjektif iyiniyet iddiası kanıtlanamadığından temliken tescil talebinin reddedilmesi gerekip, iyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek bulunmadığından temliken tescil talebi reddedildiğine göre elatmanın önlenmesi ve kal, ecrimisil talebinin de kabulü gerektiği-
Davacının taşınmazı 03.09.2008 tarihinde satın aldığı, 17.07.2009 tarihli belediye inşaat mühürleme işlemi ile taşınmazın diğer hissedarlarının yapılmakta olan muhdesata muvaffakatı olmadığını öğrendiği, davalının önalım hakkını kullanmak üzere 03.08.2009 tarihinde mahkemeye müracaat ettiği, nitekim önalım hakkının kullanılmasına ilişkin tapu iptal-tescil davasında davacının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle taşınmazın satıştan sonraki hali satış bedelini tayinde dikkate alınmadığı anlaşılmakta olup; davacının iyiniyetli olmayıp asgari levazım bedelini davalıdan talep edebileceğinden asgari levazım değerinin, tüm malzemenin işçilik ve bakım giderlerinin gözetilmeksizin, piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım ve dikim yılı veya yıllarına göre yıpranma payı düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde hesaplanacağı-
İfrazen tescil ve terditli olarak yıkım kararının iptali ile tazminat istemlerine ilişkin davaya konu taşınmazla ilgili olarak davalı tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve kal davası açılmış, mahkemece davaya konu binanın yıkılmasına karar verilmiş  ve bu hüküm kesinleşmiş olduğundan, artık davacının TMK. mad. 723/3 uyarınca tazminat isteyemeyeceği-