Malzeme sahibinin, arazi sahibinden meydana getirilen yapı nedeniyle talep edebileceği bedelin iyi niyetli olup olmadıklarına göre farklılık taşıyacağı-
Davalıların tapulu taşınmazı edinmeleri muhdesatla birlikte olduğundan ağaçlar yönünden davalıların sebepsiz zenginleştiklerinin kabul edilemeyeceği- Davacının davalıların hissedar olduğu taşınmaza ağaç diktiğinin kabulü durumunda, taşınmazın ağaçlı değeri ile ağaçsız değerinin ayrı ayrı tespit ettirilip, aradaki farkın, o yerdeki ağaç sayısına bölünmesi suretiyle, davalılara sebepsiz zenginleşme teşkil eden miktarın bulunması gerektiği-
Davalı taşınmazı davalı arsa maliki ile davalı yüklenici arasındaki sözleşmeye dayanarak yükleniciden kaba inşaat olarak temlik alıp kullanılabilir hale getirdikten sonra tasarrufta bulunduğundan davalının kötüniyetli olduğu- Bilirkişilerden dava tarihi itibariyle taşınmazın kaba inşaat rayiç değeri ile kaba inşaattan sonra yapılan imalatların bedeli tespit edilerek sonuca gidilmesi gerekirken taşınmazın temel inşaatından sonra yapılan tüm imalatlardan davalı arsa malikinin sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece verilecek olası bir yıkım kararı eldeki davadaki tazminat miktarını etkileyeceğinden; derdest olan el atmanın önlenmesi ve yıkım davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
Çekişme konusu taşınmazın kadastroca tespit gören parselden ifrazen oluştuğu, davalıların kadastro tespitinden sonra komşu parsele yaptıkları binaların davacının parseline taşkın olduğu, davalıların çaplı taşınmaza tecavüzleri nedeniyle iyi niyetli olmadıkları, dolayısıyla TMK. mad. 725 'deki koşullar ile aynı Kanunun 995. maddesindeki koşulların oluşmadığı-
Asgari levazım bedeli konusunda görüşüne başvurulan bilirkişi Avukat olup, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak rapor verme konusunda ehil görülmediği-
Sebepsiz zenginleşme miktarının davalının, davaya konu taşınmazı satın aldığı tarih itibari ile taşınmazın üzerindeki ağaçlar ile birlikte toplam değeri ile taşınmazın üzerinde ağaçlar olmasa idi edeceği değeri arasındaki fark kadar olduğu-
Asgari levazım değerinin yapı ve eklentilerinin yapımında kullanılan tüm malzemelerin işçilik ve yapımcı kârı gibi unsurlar gözetilmeksizin piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım yılı veya yıllarına göre yıpranma düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde olduğu- Davacıların murisinin kendisine miras yolu ile intikal eden payını aralarında yaptıkları paylarını takas edeceklerine ilişkin sözlü anlaşmaya binaen kardeşleri olan davalı şahıs ile diğer davalıların murisine tapuda satış yoluyla devrettiği, davalılarca aralarındaki sözlü anlaşma uyarınca kendilerine devredileceği belirtilen davaya konu parsele bina ve eklenti inşa ettikleri sabit olmasına rağmen daha öncesinde karara bağlanan dosya kapsamı ve davacıların murisinin payını davalılardan birine ve diğer davalıların murisine tapuda resmi şekilde devrettiği de gözetildiğinde davacıların iyiniyetli olmadıkları ve buna göre de, sadece TMK. mad. 723 gereğince asgari levazım bedelini davalılardan talep edebilecekleri-
Davacının dedesi malik olduğundan, taşınmazın malikinin kim olduğunun bilindiği ve yapının yapılmasında haklı bir neden bulunmadığı anlaşıldığından davacı bakımından sübjektif iyiniyetin gerçekleşmediği-
Olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunmasının mümkün olmadığı-