El atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteği-
Dava konusu taşınmazın dava dışı bir kişiden satış suretiyle davacı adına tescil edildiği, tescil işleminden önce dava dışı bir kişinin taşınmazda parselasyon krokisi yapmak suretiyle davalılara haricen satış yaptığı, adı geçen davalıların da kayıt maliki olmayan kişi ile yaptıkları harici satıma dayanarak ve taşınmazda kayıt maliki olacakları inancı ile yapıları inşa ettikleri anlaşıldığından, davalılara ait yapıların asgari levazım bedelinin belirlenmesi, davacıya bedellerin depo edilmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu parseldeki inşaatta projeye aykırılıklar bulunduğu, bu parseldeki projeye aykırılıkların imar barışı kanunu uyarınca giderilmesi konusunda taraflarca müraacat yapılıp yapılmaması önem arz ettiğinden, mahkemece bu mevzuat uyarınca müracaat olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın re'sen bozulması gerektiği-
E.tmanın önlenmesi ve Kal istemi-
8. HD. 02.10.2018 T. E: 2043, K: 16638-
Gerek öğreti ile gerekse sapma göstermeyen uygulama ile asgari levazım değerinin yapı ve eklentilerinin yapımında kullanılan tüm malzemelerin işçilik ve yapımcı kârı gibi unsurlar gözetilmeksizin piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım yılı veya yıllarına göre yıpranma payı düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde benimsenmiş bulunduğu, dikilen ağaçlar yönünden de işçilik ve bakım giderleri gözetilmeksizin, piyasadaki en düşük değerlerinden, dikim yılı veya yıllarına göre yıpranma payı düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde hesaplanacağı benimsenmiş bulunmakla, ağaç değerine göre değil odun değerine göre teknik inceleme yapılması gerekeceği-
8. HD. 21.02.2018 T. E: 2015/17051, K: 2607-
Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazların TMK. mad. 762 hükmüne göre menkul mal niteliğinde olduğu ve mad. 763 uyarınca bu gibi malların mülkiyetinin devri zilyetliğin karşı tarafa teslimi ile gerçekleşeceği- Tapusuz taşınmazın satışının resmi şekle bağlı olmadığından adi yazılı senetle satışının mümkün olduğu- Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen tarafın, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü olmadığı-
Bir taşınmazın kadastro öncesinde kendisine ait olduğunu iddia eden tarafın, kadastro tespiti sırasında bu taşınmaz başkası adına tespit görürse, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sebeplere dayanarak ve 12/3. Maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürede dilerse taşınmazın tapusunun iptali ve kendi adına tescilini isteyebileceği; dilerse taşınmazın bedelini tespit malikinden tazminat olarak isteyebileceği- Davacı, kadastro öncesi dönemde taşınmazın kendi mülkiyetinde olduğunu ileri sürerek elinden çıkan mülkiyetin tazmin edilmesini istediğinden, üzerindeki muhdesat veya müştemilatın bedelini istemediğinden davanın başkasının arazisine imalat yapılması ve fidan dikilmesini düzenleyen 4721 sayılı TMK'nın 729, 722 ve 723. maddeleri muvacehesinde ele alınmasının hatalı olduğu, eldeki davada bu hükümlerin uygulama imkanı bulunmadığı-
Hazine adına kayıtlı olan taşınmaza davacının ağaç diktiği dosya kapsamı ile sabit olduğundan, iyiniyetli olarak kabulüne olanak olmadığı- Dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların sökülüp götürülürse hayatiyetini kaybedeceği, ekonomik değer taşımaları nedeniyle de aşırı zarar ortaya çıkacağı açık olup, sökülüp götürülmemesi durumunda ise de arazi sahibi olan davalı sebepsiz zenginleşeceğinden arsa sahibi davalının ağaçlar nedeniyle iyiniyetli olmayan malzeme sahibine bir miktar tazminat ödemesi gerektiği- Ödenecek tazminat ağaçların arazi maliki davacı için arz ettiği subjektif değeri aşamayacağından burada olayların özelliğine bakan hakimin Türk Medeni Kanunu mad. 4 'ün kendisine tanıdığı takdir yetkisini kullanması gerektiği-