İcra takibine dayanak yapılan ilamda, "dava konusu gayrimenkulün (evin), davacı (alacaklı)'nın babası tarafından rızai taksim sonucu yapılan paylaştırma ile davacı (alacaklı)'ya bırakıldığı" belirlenmiş ve anılan gerekçeyle davalı (borçlu)nun müdahalesinin meni'ne ve evden tahliyesine karar verildiği ve ilamın icrası aşamasında "bu yerde bulunan üçüncü kişinin (davalı-borçlu babasının da) anılan rızai taksim gereğince işgalde haklı olmadığı" dayanak ilam içeriğinden anlaşıldığı görüldüğünden, taşınmazı işgal eden şahıs yönünden de ilamın infazının gerçekleştirilmesi gerekeceği-
Şikayetçi üçüncü kişinin, taşınmazı işgalde haklı olduğuna ilişkin deliller ileri sürerek kiralanan taşınmazı tahliye etmesi için gönderilen tahliye emrinin iptalini talep etmesi halinde, mahkemece, şikayetçi 3. kişi ve alacaklının sunduğu belgeler İİK. mad. 276 kapsamında incelenerek karar verilmesi gerektiği-
Şikayet eden tapuya şerhedilen intifa hakkı sahibi, "bayilik sözleşmesi ile kiracısı olduğunu belirterek tahliyesine karar verilen ve ilamlı icraya konu taşınmazı haklı olarak işgal ettiğini" ileri sürmüş ise de, intifa hakkının terkin edildiği ve davacı dışında bir şirket lehine kira şerhi bulunduğu anlaşıldığından, Özel Dairenin bozma kararından sonra ibraz edilen belgelerde intifa hakkının terkin edildiğinin belirtilmesi karşısında yerel mahkeme tarafından İİK. mad. 18/3 gereğince duruşma açılıp anılan tapu kayıtları celbedilerek şikayet edenin tahliyesi istenen taşınmazdaki işgalinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
İcra müdürünün İİK.mad. 276 'daki yazılı şartlar gerçekleşmesine rağmen icra dosyasını icra mahkemesine göndermeden üçüncü kişinin tahliyesine karar vermesi halinde, bu tahliye işleminin şikayet yolu ile üçüncü kişi tarafından icra mahkemesinde ileri sürülmesinin ve iptalinin istenmesinin mümkün olduğu; bu durumda icra mahkemesinin, İİK. mad. 276' nın 3. fıkrasında yazılı usule göre tarafları dinleyip icabına göre ya tahliyeyi emredeceği ya da taraflardan birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesine karar vereceği-
Talimat icra dairesinin asıl icra müdürlüğünün talimatı ile bağlı olup, bunun dışında başka bir işlem yapamayacağı-
Aile konutu üzerindeki tasarruf yetkisi yasa ile sınırlandırılmış olup, takibe ve tahliyeye konu taşınmazın "aile konutu olduğu"nun belirlenmesi halinde, mahkemece TMK. mad. 194/3 gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin araştırılacağı- Şikayetçinin tahliye konusu yerin "aile konutu" olduğunun tespitine yönelik bir dava olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre gerektiğinde şikayetçiye tahliyesi istenen taşınmazın aile konutu olduğunu ispata yönelik olarak aile mahkemesine dava açma yetkisi ve olanağı verilmesi ve sonuca göre tahliyenin durdurulması ya da devamı yönünde icra mahkemesince karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi İİK'nun 276. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nitelikte bir belge ile işgalde haklı olduğunu ispatlayamadığından tahliye ilamının kendisine karşı infazının yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, şikayetin reddi gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan sulh hukuk mahkemesinin ilamı “kiralananın tahliyesi”ne ilişkin olup, ilamda taşınmazda kiracı olarak bulunan şikayetçinin durumu açıkça tartışılmış ve anılan şirketin kiralananın tahliyesinden müteselsilen sorumlu olduğu gerekçelendirilmiş ve dayanak ilamda davacıların taraf sıfatının tartışılıp kabul edildiği ve şikayetçinin tahliye ile ilgili sorumluluğu da belirlendiği halde, icra mahkemesince bu hususların yeniden tartışma konusu yapılmasının isabetsiz olduğu-
Şikayetçi 3.kişi tarafından İİK. mad. 276 'da öngörülen nitelikte ve tahliyesi istenilen yerde bulunmasını haklı kılacak resmi bir belge sunulmadığından şikayetin reddi gerektiği-