Tahliye taahhütnamesine dayanılan takip talepnamesinde dayanak olarak kira sözleşmesi gösterilmediği gibi, daha sonra dosyaya giren kira sözleşmesinin üzeri çizilerek tasdik edilip açıkça takip dayanağı olmaktan çıkarıldığı- Tahliyesi için gidilen mahalde hazır bulunan üçüncü kişi "işletmeyi aleyhine tahliye taahhütnamesine dayalı takip açılan kişiden kiraladığını, alacaklı ile taşınmazı kendisine kiralayan arasında baba-oğul ilişkisi bulunduğunu" belirtmiş olup üçüncü kişinin sunduğu takip borçlusu ile arasındaki sözleşmesinin (baba-oğlu arasındaki) tahliye taahhütnamesinin tanzim tarihinden önce olduğu, kiralananın takip borçlusu tarafından bu tarihte üçüncü kişiye teslim edildiğinin anlaşıldığı uyuşmazlıkta, "tahliye baskısı altında kiralanın 15 gün sonra boşaltılacağının, alacaklı ile anlaşılacağının" bildirilmiş olmasının yasadan doğan hakkı ortadan kaldırmayacağı- İİK 276/2-3 koşulları oluştuğundan "tahliyenin tehirine, alacaklının yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesi" lüzumuna karar verilmesi gerektiği-
Tahliye taahhüdüne dayalı takibin iptali istemine ilişkin uyuşmazlıkta, taşınmaza ait güncel tapu kaydında halen davacı lehine verilmiş şerh ya da aile konutu şerhinin bulunmadığı, icra mahkemelerinin önlerine gelen uyuşmazlığı takip hukuku kurallarına göre ve basit usulde yargılama yaparak çözmekle görevli olduğu, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevini yerine getirirken bir başka dava dosyasının bekletici mesele yapılamayacağı-
Tahliye emrinin iptaline ilişkin şikayetten kaynaklanan uyuşmazlıkta, tapu kaydı incelendiğinde taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olmadığı gibi taşınmazın alacaklı adına kayıtlı olduğu görülmüş olup yine şikayetçi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında da ret kararı verildiği anlaşıldığından şikayetçinin tahliye emrinin iptaline yönelik başvurusunun reddinin gerektiği-
Konkordatoya süresinde itiraz etmeyen alacaklıların istinaf yoluna başvuru hakkının bulunup bulunmadığı, İİK’nın kanun yollarına ilişkin 308/a maddesinde yer alan “itiraz” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği-
Kural olarak alt kiracının kullanma hakkının kapsamı ve süresinin asıl kiracının hakkı ile sınırlı olduğu, alt kira sözleşmesinin ilk kira sözleşmesi ayakta kaldığı sürece geçerli olduğu, ilk kira sözleşmesinin feshi ya da sona ermesi ile ikinci (alt) kira sözleşmesinin de kendiliğinden sona ereceği- Mahkemece üçüncü kişinin, alt kiracı sıfatı ile borçluya tebaan mecurda bulunduğu kabul edilerek, İİK'nun 276/son fıkrası uygulanmasında üçüncü kişi sayılamayacağından taşınmazdan tahliyesine karar verilmesi gerekeceği-
Toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu ve bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması gerektiği- İltihak süresi içinde itiraz eden alacaklı bankanın, davacının konkordato talebinin tasdikine ilişkin mahkeme kararını istinaf hakkının bulunduğunun kabulü gerektiği-
Dosya içeriği ve tüm delillerden; davacının ........... havale tarihli dilekçe ile ......... Sulh Hukuk Mahkemesinde İİK 276/3 maddesi gereğince dava konusu taşınmazda kiracı değil malik sıfatıyla oturduğunu ileri sürerek malik olduğunun tespiti ve tahliye kararının durdurulması istemi ile ......... Esas sayılı davayı açtığı, ............ tarihli tensip tutanağı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın talep üzerine ............. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, mahkemenin yine dosya üzerinde yaptığı inceleme ile duruşma açılmaksızın davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle ........ tarihli kararla davanın reddine karar verildiğinin anlaşıldığı, hakimin ön inceleme safhasında 6100 sayılı HMK’nun 114.maddesinde sayılan dava şartları ile 116.maddesinde belirtilen ilk itirazlar hakkında asıl olanın dosya üzerinden karar vermesi gerekli olduğu halde gerek görülmesi halinde yani istisnai olarak ön inceleme duruşması açabileceğinin, 140.Md. hükmünde ise tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespitinden sonra hakimin tarafları sulhe teşvik etmesi gerektiğinin ve sonuç alınacağı kanaatinin hasıl olması halinde bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma gününün tayin edilmesi icap ettiğinin öngörüldüğü, bu yasal düzenlemeler ve ilkeler çerçevesinde somut olaya bakıldığında; davacının talebi ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilen dosyanın ........ tarihinde mahkemesine tevzi edildiği, davalının ........tarihinde bir beyan dilekçesi sunduğu, mahkemece ........ tarihinde ise hüküm verildiği, dolayısıyla yargılamanın beş temel aşamasının iş bu yargılamada uygulanmadan sonuca gidilip bir karar verildiğinin tespit edildiği, hal böyle olunca davacının yerinde olan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince bozulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazda oturduğunu beyan eden 3. kişinin, borçlunun ve şikayetçi alacaklının müşterek kızları olması sebebi ile İİK mad. 26 ve İİK mad. 41 hükümlerinin yollaması ile şikayete konu işleme uygulanması gereken İİK 276. maddesindeki korumadan yararlanamayacağı, ayrıca 3. kişinin zilyetliği İİK 27. maddede sayılan bir belgeye dayalı da olmadığından, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin İİK’nun 276. maddesinin uygulanmasına ilişkin kiracılık sıfatının kabulü ile mecurun tahliyesinin durdurulmasına yönelik şikayetinde, icra takibinin tarafı olmayan 3. kişinin şikayeti ile kiracılık sıfatının kabulü ile mecurun tahliyesinin durdurulması istenildiğine göre taşınmazın dava dışı kiracı tarafından tahliye edilmiş olmasının davacının davasını konusuz kılmayacağı-
Alacaklı tarafından, kiracı hakkında başlatılan takipte, tahliye için gidilen adreste bulunan 3. kişiler tarafından, takibe dayanak yapılan tahliye taahhütnamesinden sonra mecurun kiralandığına ilişkin bir kira sözleşmesi sunulmadığı gibi, bu kişilerin taşınmazda haklı bir sebeple bulunduklarını resmi bir belge ile ispatlayamadıkları anlaşıldığından, icra mahkemesince 3. kişilerin de tahliyesine karar verilmesi gerektiği-