Dava konusu taşınmazın tesciline esas belgeler getirtilerek davaya konu muhtesatların üzerinde bulunduğu taşınmazın niteliği araştırılıp, mera veya aktif su yatağı olup olmadığı belirlenerek davacının taşınmaz üzerindeki muhtesatlar yönünden dava hakkının bulunup bulunmadığı belirlenip, dava hakkının bulunduğu kabul edildiği takdirde; taşınmazın hangi kısmının kamulaştırmaya konu olduğunun belirlenerek muhdesatların bulunduğu bölümün kamulaştırılıp kamulaştırılmadığının tespit edilip tüm delillerin sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerektiği-
Taşınmazın bir bölümünün göl bir kısmının ise şantiye alanı kapsamında kaldığı bilinerek, bu taşınmazların kamulaştırma planında gösterilmesinin hukuki yarar için yeterli olduğu-
Kamuya ait mera, yaylak, kışlak, genel harman yeri, orman, aktif dere yatağı niteliğindeki taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacakları, bu taşınmazların zilyetlikle edinilemeyecekleri, bu nedenle de bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde meydana getirilen muhdesatlara hukuki değer verilemeyeceği-
Zeytin ağaçları ile evin 2.katının davacılar murisi tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan bilirkişi raporlarının da gösterdiği üzere, zemin üstü 1.katın (2.katın) davacılar tarafından meydana getirildiği-
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden, dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanmadan, ön inceleme yapılmadan dosya üzerinden karar verilemeyeceği-
Kadimden beri harman yeri ve köy orta malı olduğu belirtilerek sınırlandırılan ve genel harman yeri olduğu anlaşıldığından taşınmaz üzerinde inşa edilen muhdesatla ilgili davacının açtığı kendi aidiyetinin tespiti davasının reddedilmesi gerekeceği-
Mahkemece bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında taraflar davadan feragat ettiğinde, davadan feragat hakkında karar verme yetkisinin Yerel Mahkemeye ait olduğu-
Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalılar iyi niyetli olamayacağından Türk Medeni Kanunun 722,723,724 ve 725.maddelerinin eldeki davada uygulama yeri bulamayacağının şüphesiz olduğu ve mahkemece el atmanın önlenmesi ile birlikte yıkım isteminin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalılar iyiniyetli olamayacağından yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacıya ait taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği gözetilerek el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, savunma yoluyla ileri sürülen temliken tescil isteminin ise reddine karar verilmesi gerektiği-