İcra ve İflâs Kanunu'nun 257'nci maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının ihtiyati haciz isteyebileceği-
İhtiyati haciz geçici hukukî himaye tedbiri olup, icra takip işlemi niteliğinde bulunmadığından, açılan menfi tespit davası nedeniyle İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı gerekçe gösterilerek ihtiyati haczin kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
İhtiyati haciz başvurusunun yapıldığı tarih itibariyle ödeme emrine karşı itiraz ve şikâyet süresi geçmiş, ancak ödeme süresi geçmemiş olup; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takiplerde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haciz talep etmesinde hukukî yararının mevcut olduğu (İİK m.78,I)-
İİK’nun 68/b-II maddesine dayanılarak, ‘bu maddede ki koşulların gerçekleşmediği gerekçesi ile’ ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilemeyeceği–
Uygulamada, ileri tanzim tarihi denilen bu tür çekleri elinde bulunduran meşru hamil, keşide gününün gelmesini beklemek zorunda olmayıp, bankaya ibraz ederek, ödenmesini isteme hakkına haiz olduğu, ödeme aracı olan çekte vade söz konusu olmayıp, üzerindeki tarih, vade tarihi değil, keşide tarihi olduğu, bir çeke dayalı alacak için, ihtiyati haciz istenilmesi de mümkün olduğu-
Vadesi gelmemiş alacaktan dolayı ancak İİK’nun 257/2 maddesindeki koşulların oluştuğunun kanıtlanması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği–
Senedin düzenlendiği tarihte YTL’nin yürürlükte bulunması halinde ihtiyati haciz kararının ‘TL’ üzerinden değil, ‘YTL’ üzerinden verilmesi gerekeceği–