İcra mahkemesinin, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar vereceği-
Okur yazar olmamanın dayanak bonodaki imzayı geçersiz kılmayacağı gibi borçlunun başka belgelerde parmak izi kullanmış olmasının da dayanak bonodaki imzanın geçersiz olduğuna karine teşkil etmeyeceği-
"Alacaklı tarafından talep edilen itirazın kaldırılması hakkında karar verilmemiş olduğu tespit edildiğinden, gerekli yargılama yapılarak İİK'nun 68. maddesi kapsamında itirazın kaldırılması talebinin değerlenedirilmesi" gerektiğine değinen bozma ilamına uyulduğu halde, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise, borçlunun duruşmada alınan medarı tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılması gerekeceği, sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan borçluya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması gerekeceği- Fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle imza incelemesine esas alınan borçlunun uygulamaya elverişli imzalarının bulunduğu belge asıllarının getirtilerek, incelemenin bunlar üzerinden yapılması gerekeceği- Herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesinin şart olduğu-
Mahkemece, borçlu şirket imza inkarında bulunduğuna göre; İİK'nun 170/3. maddesi göndermesiyle aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre imzanın keşideci şirket temsilcisine ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinde davalı borçlu tarafından sunulan ödeme belgesinin borcu sona erdiren nitelikte bir belge olduğu ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, alacaklının imzayı inkar etmesi halinde belge üzerinde İİK. mad. 68/a maddesine göre incelenip karar verilmesi gerektiği-
Eldeki davanın niteliği itibariyle "imzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğu gözardı edilmeyeceği ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya da gidilmeyeceğinden mahkemece, ispat külfeti kendisinde olan alacaklı tarafından yeniden rapor alınması istendiğine göre, masrafı alacaklı tarafından karşılanmak üzere yukarıda belirtilen kriterler doğrultusunda ehil bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği - fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılmasının mümkün olmayacağı -
Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nca düzenlenen raporda, keşideci imzasının borçlunun eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
İİK.nun 170/3. maddesine göre, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılacak inceleme sonunda "inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu" anlaşıldığı takdirde itirazın reddedilmesi gerekeceği-
Çekten sorumluluğun doğması için keşidecinin imzasının bulunmasının yeterli olduğu, keşideci olduğu ileri sürülen borçlu çekteki keşideci imzasını inkar ettiğinden, İİK. 'nun 68/a maddesi uyarınca imza incelemesi yaptırılması gerekeceği-