Davalı ile imzalanan sözleşme kapsamında davalıya ait gayrimenkulü satmayı taahhüt ettiğini, davalının sözleşmeye konu gayrimenkulü kendisini saf dışı bırakarak sattığını, sözleşme ile kararlaştırılan 11.100,00 TL komisyon ücretinin tahsili amacıyla takip başlattığını, davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına-
HMK.10.madde uyarınca Sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceği- TBK. mad. 89/1 uyarınca para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, sözleşmeye dayalı para alacağına ilişkin davada davacının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu-
Çekten kaynaklanan borcun aranılacak borç niteliğinde olduğu; hamilin çeki bankaya ibraz etmekle borcun aranması koşulunu tamamlamış olduğu- Hesapta yeterli karşılık bulunmadığından çek bedeli ödenmiyorsa, borcun artık götürülecek borç niteliği kazanacağı; alacaklının kendi ikametgah yerindeki mahkemeden de ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği-
Sözleşmenin yetkili mahkeme bölümünün 8.2 maddesinde, ” Taşra teşkilatı ile eczane arasında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda sözleşmeyi yapan taşra teşkilatının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” düzenlenmesinin bulunduğu anlaşıldığından, taraflar arasında HMK 17. madde uyarınca geçerli bir yetki sözleşmesi bulunduğunun kabulü gerekeceği, HMK'un 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa yerinde dava açılabileceği-
Davalının süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetkisizlik itirazında bulunduğu, hizmetin ifa edildiği yerin Serik ilçesi olduğu ve davalının ikametgahının da Serik ilçesi olduğu anlaşılmakla, taraflar arasındaki hukuki ilişki, yanlarca kabul edildiği üzere sözlü akdi ilişkiye dayalı olup, sözleşme hükümlerinin ihlâli nedeni ile manevi tazminat isteminde bulunulduğundan, yetkisizlik itirazının reddi ile yargılamaya devam edilerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ödeme emrine itirazında borçlunun adresini bildirerek yetki itirazında ve borca itirazda bulunması ve bunun üzerine belirtilen bu adresin bulunduğu yer icra dairesine icra dosyasının gönderilmesinin talep edilmesiyle birlikte yürütülen icra takibine davalı-borçlunun bu kez yine borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek mernis ve yerleşim yeri adresinin farklı bir yer olduğunu ileri sürmesi halinde, mahkemece hakkın kötüye kullanılması ve dürüstlük kuralları gereğince davalının önceki bağlayıcı beyanları gözetilerek işin esasına girilmesi gerektiği, itirazın iptali davasında yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Avalist borçlu tacir olmadığından HMK. mad. 17 uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin kendisini bağlamayacağı, ancak bono üzerinde keşide yeri bulunmayan bonoda keşidecinin ad ve soyadının yanındaki yerine göre, borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği- İflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı gözetilerek, mahkemece, borçlunun, tedbir kararı nedeniyle takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
Yetki kaydı gereği sözleşme uyarınca, kayıtta belirtilen mahkemenin yetkili olduğu, ihtiyati hacze yapılan yetki itirazının yerinde olduğu gözetilmeden, yetki itirazının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin yargı çevresindeki icra dairesinde takip talebinde bulunularak takip yapılamayacağı- “Yetki sözleşmesi” yapılmasında tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması zorunluluğunun bulunduğu- Sözleşmenin konusunun ticari iş olmasının, gerçek kişilere “yetki sözleşmesi” yapma imkanı vermediği; tarafların, kanunlarda "tacir" olarak tanımlanan kişiler olması gerektiği-
Kiralananı göstermeye izin istemine ilişkin dava, davalının ikametgahı ve sözleşmenin icra edildiği aynı zamanda gayrimenkulün bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinde açıldığından, davanın yetkili mahkemede açıldığının kabulü gerektiği-Taraflar tacir olmadığından yetki sözleşmesi yapamayacakları-