Cari hesap, ticari ilişki ve faturalardan kaynaklanan alacağın talep ediliği icra takibinde, borç ve akdi ilişki borçlu tarafından kabul edilmediğinden, akdi ilişkiye dayalı alacak söz konusu olamayacağı mahkemece, HMK. mad. 6 gereğince takibin, borçlunun ticaret sicil adresindeki icra müdürlüğünde yapılması gerektiği gerekçesi ile yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Para alacağına dayalı olarak genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, borçlu yetki itirazı ile birlikte faiz ve faiz oranına (yani borca kısmen) itiraz etmiş olup alacaklı ile arasındaki hukuki ilişkiyi inkar etmemiş olduğundan, TBK. mad. 89. uyarınca, alacaklının kendi ikametgahında icra takibi başlatabileceği-
İpoteğin paraya çevrilmesinin amacı davacının bir miktar para alacağının tahsili olduğundan davacının ikametgahında yapılan takip bakımından icra müdürlüğünün yetkili olduğu-  Davacı alacaklının takibi yaparken davacı borçluyu sırf kendi yerleşim yerindeki icra müdürlüğünden ayırmak için davrandığının söylenemeyeceğinden icra müdürlüğünün İİK 50. maddesi yollamasıyla HMK 7.maddesi gereğince yetkili olduğu-
Fatruaya dayalı olarak genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, borçlu yetki itirazında bulunmakla birlikte, temerrüde düşürülmediği için takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarına itiraz ettiğinden,  ve alacaklı ile arasındaki hukuki ilişkiyi inkar etmemiş olduğundan, TBK. mad. 89. uyarınca, alacaklının kendi ikametgahında icra takibi başlatabileceği-
Genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu (HMK. mad. 6.)- Sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu (HMK. mad. 10)- Tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği (6502 s. K. mad. 73/5)- Davacının seçimine göre, tüketici davalarının hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabileceği- Tüketicinin, seçimlik haklarından hiçbirisini kullanmayarak başka bir yerde dava açması ve davalı cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak kendi yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu ileri sürmesine karşın, mahkemece, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu kabul edilerek "davacı tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğuna" karar verilemeyeceği; "davalının usulüne uygun yetki itirazında belirttiği mahkemelerinin yetkili olduğuna" kararı verilmesi gerektiği-
HMK. mad. 6 gereğince, bir davada genel yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu- HMK. mad. 10 gereğince, sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu- TBK. mad. 89 uyarınca ,para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcunun alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu- Davanın davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabileceği-  Dava konusu veterinerlik hizmetlerinin verildiği yer mahkemelerinin yetkili olduğu ve TBK. mad. 89 gereğince, para alacağının tahsili amacıyla açılan davada, alacaklı davacıların her ikisinin de yerleşim yeri olan mahkemeler de bu mahkemeler olduğundan, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında davalının yetki itirazının incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınarak, varsa delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektği- HMK'nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının müteakip HMK. md. 117/3 maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK'nun 163-164 maddelerinde açıklandığı-
Çekten kaynaklanan borcun aranılacak borç niteliğinde olduğu; hamilin çeki bankaya ibraz etmekle borcun aranması koşulunu tamamlamış olduğu- Hesapta yeterli karşılık bulunmadığından çek bedeli ödenmiyorsa, borcun artık götürülecek borç niteliği kazanacağı; alacaklının kendi ikametgah yerindeki mahkemeden de ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği-
Yetki itirazının incelenmesi icra mahkemesinin görevinde olup, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle yetki itirazının kaldırılması istemin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Çeke dayalı olarak yapılan icra takibinin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesinin son cümlesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-