Bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK.’nun 598.maddesi (şimdi; Yeni TTK. mad. 686) gereğince; bonoyu elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde, yetkili hamil sayılacağı ancak takip dayanağı senette “keşide yeri”nin yazılı olmaması halinde senedin “bono” sayılmayacağı, bu nedenle de senetteki hakkın ciro yoluyla devredilemeyeceği-
Senedi elinde bulunduranın, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılması halinde yetkili hamil sayılacağı; ancak bu kuralın tedavülü sona ermiş senetler hakkında uygulanmayacağı, tedavülden sonraki ciroların alacağın temliki hükümlerini doğuracağı-
İcra mahkemesince, İİK. mad. l70/a uyarınca; keşide yeri olarak bonoda gösterilmiş olan yerin “idari birim” niteliğinde olup olmadığının doğrudan doğruya araştırılması gerekeceği; ”idari birim”den maksadın 'il','ilçe','bucak' ve ‘köy’ tüzel kişileri olduğu-
İcra mahkemesince, İİK.l70/a uyarınca; keşide yeri olarak bonoda gösterilmiş olan yerin “idari birim” niteliğinde olup olmadığının doğrudan doğruya araştırılması gerekeceği; ”idari birim”den maksadın 'il','ilçe','bucak' ve ‘köy’ tüzel kişileri olduğu-
Arkasında, süresi içinde bankaya ibraz edildiğine dair “ibraz kaşesi” bulunmayan çeklerin “çek” sayılmayacağı ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu edilemeyeceği-
Takibe konu çeki, lehtar konumundaki şirketin cirosu ile iktisap ederek takip yapmış olan alacaklının “yetkili hamil” konumunda sayılacağı-
Çekte lehtarın yazılıp yazılmamış olmasının ya da lehtarın gerçek veya tüzel kişiliğinin bulunup bulunmamasının, takip dayanağı belgenin çek niteliğini taşımasına etkili olmayacağı; kimin lehine düzenlendiği gösterilmemiş olan çekin, ”hamiline yazılı” çek hükmünde olduğu-
Bonoda lehtarın gerçek ya da tüzel kişi olarak gösterilmemiş olması halinde, dayanak belgenin “bono” sayılmayacağı - Lehtarın ünvanının eksik olarak bonoda ifade edilmiş olduğunun ve lehtarın hükmi şahsiyetinin bulunduğunun ciro şerhinden anlaşılması halinde, bu eksikliğin giderilmiş sayılacağı-
“Takip konusu senetlerin/çeklerin kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığı” ya da “alacaklının bu senetlere/çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı” saptansa dahi, takip borçlusunun borcu kabul edip ödeme iddiasında bulunması (yani; takip konusu borcu kısmen ya da tamamen ödemiş olduğunu belirtmiş olması) halinde, icra mahkemesince -İİK.170/a-II uyarınca- “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-