Arza tabi olan bina inşaatının bir “taşınır” gibi değerlendirilip, fiilen haczedilemeyeceği, binanın üzerinde bulunduğu arzın tapuda birisi adına kayıtlı olması halinde, o kişinin borcundan dolayı tapu kaydı üzerine haciz konması gerekeceği-
İcra müdürlüğünce haczedilmiş olan gemi hakkında verilmiş olan “seferden men” kararının icra hakimliğince şikayet üzerine kaldırılamayacağı – Yola çıkmaya hazır geminin haczedilemeyeceği – Geminin “yola elverişli” olup olmadığının bilirkişi marifetiyle saptanacağı (Not: "Yola çıkmaya hazır geminin hazcedilemeyeceği"ne 6762 sayılı Kanun'un 892. maddesi yeni TTK.'na alınmamış olduğundan ve artık bugün için bu tür gemilerin ihtiyaten ve kesin olarak haczi mümkün olduğundan, bu içtihatların ilgili bölümü geçerliliğini yitirmiştir.)-
Taşınmazların haczedilebilmesi için bunların haciz tarihinde takip borçlusunun adına kayıtlı olması gerektiği; henüz borçlu adına tapuda kayıtlı bir taşınmaz bulunmadığından ve arsa üzerine yapılan binanın arza tabi olması nedeniyle, bina üzerinde haciz işlemi yapılamayacağından, inşaat sözleşmesinin icrasına bağlı olarak ileride doğması muhtemel haklar için haciz işlemi yapılamayacağı (borçlunun 3.kişilerle yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ileride borçluya düşeceği varsayılan taşınmazlar üzerine haciz konulamayacağı)-
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamayacağı; tapu siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesinin 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebileceği; haczin kaldırılabilmesi için anılan süre içerisinde ve tescil davası açılarak 3. kişi adına taşınmazın tescil işleminin tamamlanmasının zorunlu olduğu; icra mahkemesinin taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verme yetkisinin bulunmadığı-
Borçlunun takipten önce ölmüş olduğunun anlaşılması halinde, “borçlu ve mirasçısına yöneltilen takibin iptaline ve taşınmazlar üzerine konulan haczin kaldırılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderimi için - bu eylem davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden- tazminat davası açılabileceği-
Bankadaki mevduat menkul hükmünde olduğundan alacaklının İİK.nun 106. maddesine göre 1 yıl içinde haczedilen parayı istemesi gerekeceği, aksi halde para üzerine konan haczin düşeceği-
Davacı tarafından imzalanmadığı yargı kararı ile belirlenen tahliye taahhüdü dayanak alınarak yapılan icra takibi ve açılan tahliye davası nedeniyle, davalının belirlenecek maddi ve takdir edilecek manevi tazminat ile sorumlu tutulması gerekeceği-
Davacının …bank'tan aldığı kredi kartı bir alışveriş sırasında iptal edilmiş olduğundan bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
İİK.’nun 179/b maddesi uyarınca, iflasın ertelenmesi kararı üzerine, İİK.’nun 206. Maddesinin “birinci sırası”nda yazılı alacaklar için haciz yolu ile takip yapılabileceği, bu madde de yazılı bulunan “iflasın açılmasından önceki bir yıl” ifadesiyle kastedilen sürenin “iflasın ertelenmesi halinde, erteleme kararının verildiği tarihten önceki bir yıl” olduğu-