Borçlu tarafından menfi tespit davasına bakan mahkemece belirlenen teminat yatırıldıktan sonra, borçlunun şikayete konu banka hesabına haciz konulduğu anlaşılmış olup dosya borcunun tamamı dosyaya teminat mektubu ile yatırıldığına göre mahkemece borçlunun banka hesabına konulan haczin de kaldırılması gerektiği- Borçlunun banka hesabı üzerine konulan haczin kaldırılmasına ve bankadan gelen para icra kasasına girmiş ise bunun da iadesine karar verilmesi gerektiği-
Menfi tespit davasına bakan mahkemece "belirlenen teminatın yatırılması halinde icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine" ilişkin ihtiyati tedbir kararı verildiği, aynı tarihte borçlu vekili tarafından nakdi teminatın dosyaya yatırıldığı ve icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabı sonucu belirlenen meblağın tamamının icra veznesine depo edildiği anlaşılmakla, borçlu, mevcut hacizlerin kaldırılması için takip giderleri ve faizleri ile birlikte borcun tamamını karşılayacak miktarı takip dosyasına depo ettiğinden, aşkın hale gelen hacizlerin de kaldırılması gerektiği-
Hacizli bir aracın da satılabileceği; ancak haciz koyduran alacaklıların korunması amacıyla aracın hacizli olarak satılabileceği ve buna bağlı olarak haciz şerhleriyle birlikte tescil edilebileceği, dava konusu olayda da davacının aracı aldığı tarihten sonra araç üzerine eski malik adına işlenen haciz şerhlerinin tescile engel olmayacağı, davacının tescili talep ettiği tarih itibariyle araç üzerindeki hacizlerle birlikte trafik tescil kaydının yapılması gerektiği- Araç, adına hacizli olarak tescil edilecek davacının, söz konusu araç üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerini adli yargı merciilerinde ileri sürebileceği-
Tasarrufun iptali davasının kabulü üzerine, dosya borcunun tamamı ve ferilerini kapsar şekilde kesin teminat mektubu sunularak kararın temyiz edildiği- Yargıtay'dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği ve hacizlerin devam etmesinin İİK. mad. 85/son ile de bağdaşmayacağı-
Haciz tarihinde taşınmazın, tapuda, takip borçluları adına kayıtlı olmayıp şikayetçi adına kayıtlı olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, şikayete konu icra memuru işleminin kısmen iptaline ve 3. kişinin taşınmaz mülkiyetini iktisap tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Menfi tespit talebine ilişkin dava, ödeme nedeniyle kendiliğinden istirdada dönüşeceğinden hesaplanan tazminattan bu gerekçeyle indirim yapılmasının hatalı olduğu- Davaya konu icra takibinin davacının ortağı olduğu limited şirketin borcu nedeniyle yapıldığı, davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan menfi tespit davası sonunda davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın onanarak kesinleştiği uyuşmazlıkta, haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda, haksız hacizin söz konusu olacağı; bu nedenle davacının maddi zararının karşılanması gerekirse de, kişilik haklarına saldırı oluşturacak şekilde bir haksız haciz işlemi olmadığından, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı arandığından, davacının, dava dışı borçlu şirketin ortağı olduğu da dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı söylenemeyeceğinden, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat isteminin reddi gerektiği-
Alacağın haricen tahsil edildiği hallerde, haczin kaldırılması için "492 s. Harçlar Kanunu mad. 23 uyarıca (tahsil harcının yarısı oranında)" harç ödenmesi gerektiği-
Haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacıya ait çekici ve dorsenin haczedilerek muhafaza altına alındığı, söz konusu araçların (2 buçuk ay sonra) davacıya teslim edildiği, davacının araçlarını kullanamaması nedeniyle kazanç kaybı olduğu, araçların yaklaşık 75 gün yediemin deposunda kaldığı, mahkemece bu süre zarfı nazara alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmışsa da, mahkemece, haczin konulduğu ve kaldırıldığı tarihler arasında kalan tüm günler üzerinden zarar tespiti yerine, davacının bu süreyi kapsayan günlerin tamamında çalışması mümkün olmadığından, TBK. mad. 51-52 gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-
Yargıtay'dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu- Dosya hesabında tespit edilen bakiye borç miktarını fazlası ile karşılar miktarda teminat mektubu icra dairesine sunulmak suretiyle dosya borcu depo edilmiş olduğundan, daha önce konulmuş bulunan hacizlerin aşkın hale geleceğinin kabulü gerektiği-
Taşınmazlar üzerindeki haczin tümden kaldırılması istenmediğinden, alacaklının bir taşınmaza ilişkin haczin kaldırılması talebinin alacağın haricen tahsil edildiği anlamına gelmediği ve bu nedenle de alacaklıdan tahsil harcı istenemeyeceği-