Davacının, bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlaması gerekeceği; bedelde muvazaa iddiasını keşif ile tespit edilen bedelin tek başına kanıtlamaya yeterli olmadığı; davacı tanıklarının da davalı ile pay devreden arasındaki mülkiyet nakline ilişkin bir görgüleri bulunmadığından bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanamamdığı; bu nedenle, davalıya mülkiyetin naklini sağlayan resmi senet getirtilerek TMK’nın 734. maddesi uyarınca dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masraf toplamından oluşan önalım bedeli belirlenerek hükümden önce depo edilmesi için davacıya uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de sadece tapuda gösterilen satış bedelinin depo ettirilmesi harç ve masrafların depo ettirilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Önalım nedeniyle payın adına tesciline ilişkin davaya konu olayda davalının, davacının taraf olmadığı bir hüküm ile dava konusu taşınmazda bir pay edindiği; davalının, hükmün kesinleştiği tarihte mülkiyet hakkını kazanmışsa da bu pay üzerindeki tasarruf hakkını tescil ile elde etmediği, mülkiyet hakkını tescilden önce kazanan  tarafın tasarruf  hakkını ancak tescil ile elde edebildiği durumda davacının taraf olmadığı kararın kesinleştiğini bilmesi ve bu duruma göre önalım hakkını kullanılmasının beklenilmesinin TMK'nın 1020. maddesinde düzenlenen "Tapu sicilinin açıklığı"  ilkesine aykırı olduğu- TMK'nın 732. maddesi gereğince önalım hakkı payın satılması ile kullanılabilen bir hak olup bu hakkın kullanılabilmesi için satış sözleşmesinin  kurulmasının  yeterli olmadığı,  satışın, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmesi ile geçerlilik ve aleniyet kazanacağı- Davacı, dava konusu payın davalı adına tescil edildiği tarihten sonra iki yıllık hak düşürücü süre geçmeden dava açıldığından önalım davasının esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Satış, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmesi ile geçerlilik ve aleniyet kazandığından, davacı, dava konusu payın davalı adına tescil edildiği 12.12.2011 tarihinden sonra 11.12.2013 günü bu davayı açtığından TMK.nın 733/son maddesinde açıklanan iki yıllık hak düşürücü süre geçmiş olmadığından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile davalı arasında kapsam ve şartları satıcı ile alıcı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisinin kurulmuş olacağı, önalım bedelinin TMK'nın 734/2 maddesi uyarınca payın tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve tapu giderlerinin toplamından ibaret olduğu- Depo edilmesine karar verilen önalım bedellerinin vadeli hesaba alınmamasının ve hüküm sonucunda karar kesinleştiğinde davalılara ödenmesine dair karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı-
Davacının, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlaması gerekeceği, davacının satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabileceği, ancak keşfin tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığı-
Mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10 ve 35. maddelerindeki düzenlemeler gözetilmek suretiyle öncelikle davalının adres kayıt sistemine yazılı adresi araştırılarak anılan yasanın 21. maddesi uyarınca buradaki adresine tebligat yapılmasının sağlanması gerekeceği, adres kayıt sisteminde adresi bulunmadığı takdirde, adres araştırması yapılarak adres tespiti yoluna gidilmesi ve tespit edilecek adresine tebligat yapılması gerekeceği, tüm bu araştırmalar ile de bir sonuca varılamadığı takdirde anılan yasanın 28. maddesi hükmü uyarınca davalıya ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacı tarafa önalım bedelini depo etmek üzere usulüne uygun şekilde süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisinin kurulmuş olacağı, önalım bedelinin tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olacağı-
Davalı her ne kadar bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş ise de tapudaki resmi işlemin tarafı olduğundan üçüncü kişi konumundaki davacıya karşı kendi muvazaasına dayanamayacağı, kaldı ki sırf keşifle saptanan bedelle bedelde muvazaa iddiasının da kanıtlanamayacağı-