Şuf'a hakkının satılan payın tamamı için kullanılması gerekeceği-
Davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığından, davacı yararına dava dilekçesindeki değer üzerinden, davalı yararına da mahkemece kabul edilen bedel ile davacının iddia ettiği bedel arasındaki fark üzerinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti tayini gerekeceği-
Önalım hakkına nedeni ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan davacının feragat etmesi halinde, feragatin geçerliliğinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmayacağı, etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağından mahkemece feragat hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının temyiz itirazlarına gelince; önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın 3. kişiye satılması halinde diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir hak olduğu, bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğacağı ve payın 3. kişiye satılması ile kullanılabilir hale geleceği, önalım hakkının kullanılmasıyla, bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında kalan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi doğacağı, ön alım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olduğu-
Önalım hakkına konu olan payın bulunduğu taşınmaz üzerinde, uzun yıllara dayalı fiili taksim bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davalının 30.12.2004 tarihinde 806 yevmiye tarihli akit tablosu ile satın almış olduğu ve yine önalım hakkına dayalı olarak açılan iptal ve tescil ile satışı iptal olunan, 35/80 payda ilave edilmek üzere birleştirilen 45/80 payının iptaline karar verildiği; bu durumda mahkemece satışa ve davaya konu 10/80 payın iptaline karar verilmesi gerekirken davalı üzerindeki tüm payın iptaline karar verilmesinin yanlış olduğu-
Dava dışı eski maliğin kullanımı sırasında, davaya konu paya denk gelen bölümde hak iddia etmeyen davacının, tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının ''dürüst davranma kuralı' (TMK. 2) ile bağdaşmayacağı-
Somut olayda davaya dayanak yapılan tapu kaydının incelenmesinde önalım hakkının kullanıldığı paya ilişkin 360 parsel sayılı taşınmazda davacıların paydaş olduğu, diğer paydaşlardan A. R., İ., Lüfiye, S. ve T.’in paylarını 7.5.2009 tarihinde davalıya sattıkları, satışın davacılar tarafından öğrenilmesi üzerine 21/1/2010 tarihinde yasal sürede bu davanın açıldığı; ancak karar tarihi olan 8/3/2012 tarihinden sonra 3/10/2012 tarihinde Belediye Encümen kararıyla 360 parsel İmar Yasasının 18. maddesine göre şuyulandırılarak 1664/4, 1666/4, 1666/1, 1667/1, 1668/1, 1668/2, 1669/2, 1670/2, 1670/4, 1671/1, 1671/2, 1671/3 1672/1 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı; karar tarihinden sonra oluşan bu durumun mahkemece değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Önalıma konu payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin davada, davacı tarafından kanıtlanamayan bedelde muvazaa iddiası sonucu mahkemece dava dilekçesinde gösterilen satış değeri üzerinden davacı yararına, tapudaki satış değeri ile iddia olunan bedel arasındaki fark üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yargılama giderlerinin de bu oranlar dahilinde taraflar arasında bölüştürülmesine karar verilmesi gerektiği-
Önalım davalarında vekalet ücretinin maktu değil,dava değeri(tapu satış bedeli) üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3.kısmına göre nispi olarak hesap edilmesi gerektiği- Dava açıldıktan sonra davacı tarafça davadan feragat edildiğine ve davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi dikkate alınarak davalı lehine nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiği-