Borçlunun taşınmazı üzerine haciz koydurmuş olan alacaklının -satış talep edip, bu talebini daha sonra geri almış olsa dahi- iki yıldan kalan süre içinde satış istememesi halinde, haczin düşeceği ve bu alacaklının sıra cetvelinde yer alamayacağı—
Ödeme emri tebliğ edilmiş olmadıkça, haricen öğrenme ile takibin kesinleşmeyeceği; ödeme emri hiç tebliğ edilmemişse, Tebligat Kanununun 32. maddesinin uygulanmayacağı, bu durumda davacının ihtiyati haczi kesin hacze dönüşmediğinden İİK’nun 106 ve 110. maddelerinde öngörülen satış isteme sürelerinin işlemeyeceği—
Üçüncü kişiler tarafından -İİK’na göre- kesin olarak haczedilen malların üzerine, paraya çevrilmeden (satılmadan) önce kamu alacağından dolayı -6183 sayılı Kanun hükümlerine göre- haciz konulması halinde, kamu alacağının da önceki hacze -İİK. 100’deki koşullar aranmadan- katılacağı ve satış bedelinin üçüncü kişi ile kamu idaresi arasında garameten (alacaklı oranında) paylaştırılacağı (6183 s. K. mad. 21/I)—
Sıra cetvelleri «ilk haciz» dikkate alınarak düzenlendiğinden, birden fazla uygulanan ihtiyati hacizler arasında ilk önce kesin hacze dönüşenin «ilk haciz» niteliğini kazanacağı ve bu hacze iştirak edebilecek alacaklıların İİK. 100 ve 268. maddeleri gözetilerek saptanacağı-
Kural olarak yatırımı teşvik nedeniyle alınmayan vergiler mevzuata aykırı davranılmasından dolayı alınması gerekli hale gelirse bu vergi alacağının rehinli alacaklardan önce ödenmesi gerekeceği, ancak bunun için bedeli paylaşıma konu malın, yatırımı teşvik mevzuatı uyarınca gelen mallardan olması icabedeceği–